Holdric Legend
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Hogwarts School of Witchcraft and Wizardry
 
AnasayfakapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Dorotte Iynx Bach

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Dorotte Iynx Bach
Müzisyen
Müzisyen
Dorotte Iynx Bach


Kadın Rp Partneri : yok daha.
Kan durumu : Muggle Doğumlu
Mesaj Sayısı : 20
Kayıt tarihi : 24/06/10
Yaş : 34

Dorotte Iynx Bach Empty
MesajKonu: Dorotte Iynx Bach   Dorotte Iynx Bach I_icon_minitimePerş. Haz. 24, 2010 12:30 pm

Gözlerimi sıkı sıkı kapadım. Yarım saat içerisinde eroin bulamazsam turkey* geçirecek ve muhtemelen hastahanelik olacaktım, daha da kötüsü bu benim evrimime kötü yansıyabilirdi de. Büyük olasılıkla da ölecektim, ah ne harika değil mi? Neden bu kadar uzak biryeri seçmişti Luke ! Parasını her zaman veriyordum , ah lütfen ben geleceğin kraliçesiyim, Prens Charles'ın nişanlısıyım, elbette ki param olacak. Her zaman bir şekilde eroin parası buluyordum. Haplar artık kesmiyordu benim açlığımı , ancak iğne işe yarıyordu. Eskiden , insanken bunu gizlerdim, işaretlenince birşeylerin değişeceğini sanmıştım, ama yanılmışım hala okuldan, çevremdekilerden gizlemek zorundayım ne olduğumu. Aslında ben söylemesemde çoğu anlıyor soluk cildimden, sürekli sarılık olmamdan ve gözlerim altındaki morluklardan, ah Tanrı'ya şükür daha kimse kollarımın halini görmedi, o zaman dünyanın en salak insanı bile anlardı ne olduğumu.

Ellerimin titremesi artık beni bile korkutmaya başlamıştı, ve o anda yapmamam gereken birşeyi yapıyordum, tahmin et lütfen , ah tamam söylüyorum , araba kullanıyordum. Neden mi? bunu sorduğunu duyar gibiyim, elbette eroin almak için gidiyordum, lanet Luke o kadar uzak bir yer seçmişti ki bana bunu vermek için. Starbucks ! Harika değil mi? Tüm o neşeli, sağlıklı ve ahlaklı insanların yanında bana eroin satmayı planlıyordu, gerizekalı adam ! İçimden ona küfrediyordum, tüm ağza alınmayacak lafları sıralıyordum onun için, sadece ona değildi sözlerim onu doğurduğu için annesine ve annesini hamile bıraktığı için babasına, ikisinin bir araya gelmesini sağlayan kadere de sıçrıyordu bu sözler bazen. Karşımda kırmızı ışık yandı, bu seferde şansa küfrettim, durmayı planlamıyordum ama iki tane polis duruyordu kırmızı ışığın orda, ehliyetim olmadığı için durmak zorunda kaldım. Polislerden kadın olan bana ters ters baktı ve alnıma. Hey tamam, salak değilim dışarı çıkmadan önce işaretimi kapatıcyla gizlemiştim ama ... kapatıcının rengiyle ten rengim pek tutmuyordum alnımda garip bir parıltı vardı bu nedenden dolayı.

İki polis kendi arasında bir süre konuştu, benim gözüm hep kırmızı ışıktaydı, ama onların bana baktığını hissedebiliyordum, en sonunda kadın polis yanıma geldi camı tıklattı " Merhaba bayan. " dedi bana. Bende olabildiğince gülümsedim, yani krizin eşiğindeyken ne kadar doğal bir gülümseme çıkabilirse o kadar doğaldı gülümsemem " Merhaba. " diye geveledim ağzımın içinde. Benden arabadan inmemi ve bir vampir olduğumu anladığını söylemesini sonrada beni silahla vurmasını yada kalbime hançer saplamasını bekliyordum ama öyle birşey yapmadı, sadece " Işıklar bozuk, yeşil yanmayacak. Geçebilirsiniz. " dedi ve erkek polisin yanına doğru gitti.Derin bir nefes aldım o kadar rahatlamıştım ki anlatamam, ellerim hala titriyordu ama en azından artık bu titremede korku yoktu. Polislerin yanından geçerkende gülümsememi korudum, onları arkamda bıraktığım ilk dakikada çenem titremeye başladı, oh harika turkey* geçiriyordum.

Bu durumda arabayı kenara çekmem ve kriz hafifleyene kadar - çünkü eroin alana kadar tamamen geçmeyecekti - oturmam gerekiyordu, ama bunu yapmadım, o an yapamazdım, Starbucks'a çok yaklaşmıştım ve vakit kaybedemezdim. Üçüncü sınıf olsamda güneşe karşı hassastım ve krizin hafiflemesi en az üç saati bulurdu. Titreyerek saatime baktım, 22.04 oh süper , süper süper ! çok vaktim yoktu kontrolumü kaybetmiştim evet ama arabayı sürmeye devam etmeliydim. Kendimi kastım, buna mecburdum lanet lanet lanet ! Neden bu buluşmanın bu kadar uzakta olmasını kabul etmiştim ki, Luke'tan okulun yakınlarına biryere gelmesini isteyebilirdim. Ben onun en iyi müşterilerinden biriydim bunu kabul ederdi, etmek zorundaydı. Bu kriz halinde Starbucks'a girince oradaki herkes benim ne için orada olduğumu anlayacaktı, böyle hissediyordum.

İki elimle sıkı sıkı direksyona tutundum, arabanın zikzaklar çizdiğini diğer arabaların sinirli kornalarından anlıyordum. Büyük ihtimalle kaza yapacaktım. Daha fazla dayanamadım, arabayı Dulkins&Petts adlı bir dükkanın önüne çektim, ağlamaya başladım. Ne güzel bırakmıştım rehabilitasyona giderek, lanet olası insanlar bana tekrar başlatmışlardı. Titreyerek, çuval gibi büyük çantamdan telefonumu aldım bu en az 5 dakikamı aldı. Luke'in numarasını çevirdim, bir kaç kez çaldıktan sonra Luke'in yayvan sesi kulağıma doldu " Evet ben Luke " titreyen çenemle konuşmak kolay olmayacaktı " L-luke ben-benim Atze " Luke gevrek gevrek güldü " Ooo Lady Tudor, nereler- " lafını yarıda kestim, onun alaylarıyla zaman geçirecek gibi değildim o sırada. Ona bağırdım " Kapa çeneni bok herif ! Turkey geçiriyorum. Starbucks'a gelecek kadar iyi değilim bana birini yolla " Luke'ın sesi ciddileşti, " Of lanet olsun ! Tamam bekle Christopher'ı yolluyorum " dedi ve telefonu kapadı.Christopher Luke'un adamlarından biriydi, o gelemediği zaman yerine Christopher giderdi. Gençti en çok 20 yaşında gösteriyordu. Komik bir adamdı.

Christopher geldiğinde ben hala ağlıyordum, anlayışlı gözlerle beni süzdü, " kötü " diye mırıldandı " bu çok kötü Atze, öleceksin. bırak bu işleri " sonra bana sarıldı, halden anlıyordu gerçekten. Ben yan koltuğa geçtim, o direksyona geçti. Hemen Starbucks'a götürdü beni, elimden tuttu ve Luke'a kendi teslim etti. " Hemen ver Luke , durumu çok kötü " demeyide ihmal etmedi tabi. Luke beni ağaçların arasına çekti, tozu hemen verdi, dünyalar o an benimdi, sadece benim. Hemen iğneyi vurdum, biraz beraber ağaçların arasında oturduk, sakinleştim, turkey geçti. Normale döndüm. Yarım saat sonra ağaçların arasından çıktık, sokak lambasının altına gelince bana baktı ve " Hey, Atze bu halde okula gidersen herkes senin ne yaptığını anlar, buraya kadar gelmişken içeri gir ve bir kahve iç " Onun sözünü dinledim, zaten canım hemen okula gitmek istemiyordu. Starbucks'a girdim bir süre boş boş kahve listesine baktım, en sonunda kendime bir portakal suyu alıp bir masaya oturdum.


*: ingilizcede , hindi. eroinmanlar, yeteri kadar eroin almazlarsa kriz geçirirler bu hindinin kabarmasına benzetilmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Monica Schafer
Dungeon Master
Dungeon Master
Monica Schafer


Kadın Kan durumu : Safkan
Mesaj Sayısı : 1384
Kayıt tarihi : 19/12/09

Dorotte Iynx Bach Empty
MesajKonu: Geri: Dorotte Iynx Bach   Dorotte Iynx Bach I_icon_minitimePerş. Haz. 24, 2010 12:40 pm

Betimleme: 14/20
Anlatım ve imla: 8/10
Uzunluk: 18/20
Akıcılık: 17/20
Hayal gücü: 15/20
Renklendirme: 9/10

81 ^^
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://holdric-legend.my-rpg.com
 
Dorotte Iynx Bach
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Holdric Legend :: Rp dışı :: Karakter Onaylama-
Buraya geçin: