Yine sıradan bir gün,hep geçtiği gibi,insanların hep yaşadığı gibi...
Gene okulun üst üste 3 yazılısı olan bir günüydü.İnsanın sıkılmaması imkansızdı.Sabah kalktım,ve okula doğru yürüdüm.Ve yürürken babama bir şey olduğunu hissetmiş,düşünmüştüm.İçime kurt düşmüştü.Sınava moralsiz girmiştim.Az puan alsam da farketmezdi,hemen sınavlarımı bitirdim ve okuldan çıktım.Eve geldiğimde yerlerde kanlar vardı.Çok şaşırmıştım.İçeride annemin ağlamaklı sesleri geliyordu.Yanında saçı sakalı birbirine karışmış birini gördüm.Kim olduğunu bilmiyordum, o da ağlıyordu.Babamın o cesedini yerde görmüştüm.Bir anda yıkıldım,ağlamak istiyordum ama ağlayamıyordum,gözyaşı dökülmüyordu.Garip adam:"Baban,bir hayat kurtardı,ama bunun karşılığında kendi hayatını verdi."Dedi.Ben çok şaşırdım,bu ne anlamına geliyordu.Garip adam okulumdan ayrılmamı söyledi,onun özel okuluna gitmemi söyledi.Bu okulun isminin Hogwarts olduğunu öğrendim.Bu okul gizliymiş,babamın burada bir adama can verdiğini öğrenmiştim.Ve isminin Hagrid olduğunu öğrettim.
Hagrid,oraya gitmemiz için bir halıya ihtiyacımız olduğunu söyledi,bu halının sadece Lerkisten Kellesi'nde bulunduğunu,oraya gitmek için de Cerk Ruh'larından geçmemiz gerektiğini söylemişti.Ben buna anlam veremedim.Hagrid bana herşeyi anlatacağını söyledi.
Yola halıyla giderken babamın bir büyücü olduğunu söylemişti.Buna inanmak zor olsa da inanmıştım.Annem ise sıradan bir insanmış.Büyücüler sıradan insanlara "Muggle" denen lakap ile hitap ederlermiş.Annem Muggle,babam büyücüymüş.Hagrid bana 4Bina olduğunu söykedi. Bu binalar Gryffindor,Slytherin,HufflePuff ve RawenClaw isimli binalar olduğunu söyledi.
Halıdan indiğim zaman birden içimde kötü bir his oldu.Birden bir boşluk hissettim.Hagrid bizi görünmez yapmıştı.Cerk Ruhları'nı geçtik ve Lerkisten Kellesi'nin içine girmiştik.Burada bana gereksinimlerimizi aldık.Ve Hogwarts'ın yolunu tuttuk.
Acaba orada ne arkadaşlarım olacaktı?Neler öğrenecektim?4Binalardan hangisine gidecektim?....
Halı durmuş,koskoca bir kale görünmüştü.İşte HOGWARTS'a girmiştik.Gerçekten okul değil sanki dünyanın en iyi sarayıydı.Her tarafta uçan halılar ile öğrenciler ve onları getiren büyük kişiler geliyordu.Birden değişik bir adam gördüm.Bu adamın kaşları birbirine karışmış,sefil bi hali vardı.Hagrid kulağıma adının Loper Kast olduğunu söyledi.
"Hoşgeldin Blurl,Hoşgeldin."Dedi bana.Ben de:"Merhaba efendim."Diye karşılık verdim,kendisi bana çok kötü bakıyordu.Sanki beni yiyecek gibiydi.Hep birlikte salona girdik.Salonun atmosferi süperdi.Böyle atmosfer hayatımda görmemiştim.Herkes beni selamlıyordu.Ama ben kimseyi tanımıyordum.Ama aklımda hala bir şey vardı:"Babam kime canını vermişti?".Tam masaya oturacaktım ki Hagrid:"ÇEKİL ORADAN!" diye bağırmıştı.Ben korkudan kaçmıştım.Meğersem yanımda oturan bir çocuk sırayı çekmiş,aklı sıra bana şaka yapacaktı.Bütün herkes güldü,bende sinirimden güldüm ama belli etmedim.Bana:"Adınız Neydi?" diye sordular.Ben "BlurlCortez" dedim ve tanıştık.Sonra Loper Kast sahneye çıktı ve yeni öğrencileri teker teker tanıttı.Sonra gene sıra sıra çağırdı.Üstümüze bir zırh giydiriyordu.Hangi renk yanarsa,o rengin binasına gidecektik.Bana şakayı yapanın zırhı yeşil yanmıştı.Bu Slytherin e gitmesinin göstergesiydi.Benim zırhım ise Kırmızı yanmıştı.Gryffindor odasına uyumaya çıktım.Neler olacağının farkında bile değildim.