Michelle Violet Sloqéra Lütfen rütbe edinin.
Rp Partneri : Varmı profösöre talip *-*? Kan durumu : Safkan. Mesaj Sayısı : 16 Kayıt tarihi : 20/03/10 Lakap : Arkadaşları ona Vio yada Michh diyerek seslenebilir.
| Konu: Michelle Violet Sloqéra. C.tesi Mart 20, 2010 7:46 am | |
| Not:Başka bir sitede kullandım.Gerekirse kanıtlarım. Çimenlerde mutluca dolaşırken birden karanlık çöktü bir soğukluk tüm bedenimi sardı.Gözlerimi açtım ve bağırdım; ”Ne oluyor?” İşte bunu söylediğim anda fark ettim.Hava kutup soğuğuydu ve üstümde incecik bir dövüş cüppesi vardı üşümemek elde değildi,titriyordum.Birden sert bir rüzgar esti cinsiyetini anlayamadığım bir yaratık gökyüzünden indi;keldi ve üşümemek için üstüne kalın bir dövüş cüppesi giymişti bunu üzerine bağırdım; ”Kimsin sen?” O anda dondurucu bir rüzgar esti ve şimşekler çaktı yaratık kahkaha atmaya başladı o kahkaha attıkça ben daha çok üşüyordum yani hava daha çok soğuyordu ve ben daha çok titriyordum.En sonunda gülmeyi kesti ve konuşmaya başladı; ”Yanlış soru bana ‘’Nesin sen?’’ diye sor!” Bu kelimeler ağzından yeni dökülmüştü ki gülmeye devam etti.Hava gittikçe soğuyordu içimden ‘’Yeterince gülmedin mi?Sus artık!’’ demek geldi.Fark ettim ona istediği soruyu sormasam asla susmayacaktı boyun eğerek söyledim; ‘’Nesin sen?’’ Ben bunu der demez işkenceden farksız kahkahaları son buldu.Mutlu olmuşçasına sessizce gülümsedi ve konuşmaya başladı; ‘’Bunu sana söyleyemem.Ancak bana yaratık diyebilirsin’’ Bu cümlenin üzerine söylemek yada sormak istediğim tüm şeyleri düşündüm çok fazlaydı.En sonunda bilinçsizce kekeledim.Yaratık bunu anlamış olacak ki; ‘’Benim ne için burada olduğumu ve niçin sana işkence ettiğimi merak mı ediyorsun?’’ Bunları söyledikten sonra bana acınası bir tavırla baktı.Ve gülmeye devam etti şu ana kadar vardığım tek sonuç ‘’bu şey gülmeyi seviyor’’ olmuştu ancak canım çok acıyordu dayanamadım ve sordum; ‘’Ne istiyorsun benden?’’ Mutlu olmuşa benziyordu.Kahkaha atmaya devam etti.Her attığında olduğu gibi hava soğudu.Artık üstümdeki incecik cüppe yıpranmıştı delinmişti ve o dondurucu soğuktan koruyamaz haldeydi.Yaratık konuşmaya başladı; ‘’Küçük bir oyun,benimle üç aşamalı bir oyun oyna.Kabul edene kadar burada kalacağız ve burada kaldığımız süre içerisinde güleceğim.’’ Kahkaha atmaya devam ediyordu.Artık dayanamayacak hale gelmiştim , acıdan başka hiçbir şey hissedemez olmuştum.Tek bir kelimelik gücümüm kaldığını hissediyordum,işte o kelimeyi ‘’Tamam’’ demekte kullanacağım. Bunun bana yakışmadığını biliyorum ancak gücüm kalmadı.Söylemek için ağzımı açtım ve bağırdım; ‘’Tamam’’ Birden durduğum yer değişti sıcak bir yerdeydim etrafta ağaçlar vardı hepsi uzundu aralarında sadece birkaç tane küçük ağaç vardı.Elimi cebime koyduğumda asamın orada olduğunu farekktim .İçim ısınıyordu ancak korkuyu hissetmem uzun sürmedi.Gözlerimi açtığımda üç büyücü asalarını bana doğrultmuştu.Yaratık konuşmaya başladı; ‘’Üç kişiyi görüyorsun onları yen ancak büyüyle yenilmezler,önündeki taşı kır özelliklerini görürsün’’ Bunu dediğini duyar duymaz önümdeki taşı kırdım,içinden bir kağıt çıktı.Kağıtta; 1.Savaşçı(Turuncu savaşçı) Zayıf noktası:İksirlere olan alerjisi Kuvvetli Yönü:Uğursuzluk büyüleri 2.Savaşçı(Yeşil savaşçı) Zayıf noktası:Galsamotu benzeri bitkiler Kuvvetli Yönü:Elen Wanda 3.Savaşçı(Mavi savaşçı) Zayıf noktası:Yoktur. Kuvvetli Yönü: Avada Kedavra Bunu okur okumaz aklıma geldi birinci ve ikinci savaşçıyı savaşamaz hale getirirsem üçüncü savaşçıyı belki halledebilirim.Bir iksir hazırlamalıydım etrafa baktım basit bir iksir için etrafta kullanılabilecek onlarca malzeme vardı en basitlerinden Salafran iksiri aklıma geldi.Bu iksir bir şaka iksiriydi genç cadılar intikam için kullanırdı.Yüzde sivilce çıkartmaya yarardı.Hemen malzemeleri hatırlamaya çalıştım düşündüm ve aklıma geldi; -Ağaç balı -Çimenin diken ucu Ezilsin,karıştırılsın kurbana yedirilsin. Hatırladığıma şaşırmıştım gereksiz bir bilgiydi ancak halime şükrettim o anda savaşçı bana uğursuzluk büyüleri yolladı.Asamı aldım , ağıca dönüp mırıldandım tahmin ettiğim gibi büyü işledi ağaç yanmaya başladı ve yandan ağıcın balını aldım hemen çimenin dikenini kopardım balla karıştırdım balla karıştırdım yanan ağıca tuttum.Daha sonra zıpladım ve birinci savaşçının sırtına bindim ağzına zorla tıktım.Savaşçının alerjisi azdı ve yere yığıldı.İkinci savaşçı aniden gözlerini açtı ve ortalığa Elen Wanda yollamaya başladı.Ortalıkta hiç Galsamotu yoktu, ancak Galsamotu etkisi yaratacak bir şeyler olabilirdi.O anda bir ses geldi Elen Wanda yanımdaki kurbağaya isabet etmişti anladım az zamanım vardı hemen bir şey bulamasam zamana hapis olacaktım. Galsamotu etkisi yaratacak şeyler; -Adamotu kökü -Çimen Bu ikisiyle Galsamotu etkisi yaratabilirdim.Hemen yerden biraz toprak aldım ve elimde kalmış son bir yudum ağaç balını karıştırdım oluşan ezmeyle kulaklarımı tıkadım. Adamotu’nu tutup sıkıca çektim ve çıkardım.Köküyle çimeni karıştırdım aynı ilk savaşçıya yaptığım gibi ikinci savaşçının da sırtına atladım.Zorla yedirdim ve ikinci savaşçı yere yığıldı. Yaratık konuşmaya başladı; ‘’Bu senin ölmen için kurulmuş bir tuzaktı , her şekilde ölecektin şimdi içini son savaşçım bitirecek’’ Bunları söylediğinde anladım kurtuluş yolu yoktu.Savaşçı bana asasını tutmuştu gözlerimi kapadım ve açtım açtığımda odamda yatıyordum.’’Çok tuhaftı’’ dedim içimden ve haklıydım da bu gördüğüm en tuhaf rüyaydı.Annem sevinçle içeri girdi.Konuşmaya başladı; “Uyanmışsın!Hadi giyin , Hogsmade’e gidiceğiz.” dedi.Etrafa bakındım hala şokun etkisinden kurtulamamıştım.En sonunda ayağa kalktım patlıcan moru rengine uzun bir cüppe giyicektim.İçime annemin eliyle ördüğü beyaz kazağı , altıma ise tayt boyunda bir pantolon giydim.Cüppeyi üstüme aldım ve aşağıya indim , inerken cüppeyi tutmak zorunda kaldım çünkü çok uzundu gene de bu cüppeyi seviyordum.Annemin el işaretiyle çıkmamız gerektiğini anladım.Hogsmade’e varınca anneme dönüp; “Balyumruk’a gitmek istiyorum olur mu?” dedim.Annem; “Tamam , karlara dikkat et.” Dedi.Haklıydı Hogsmade’i ilk kez bu kadar soğuk görüyordum.Balyumruk dükkanına geldim içeriye girdim ve lolipop şekerleme ararken şu konuşmaya kulak misafirliği yaptım.; ”Siz bayım şeker tadında iksir ister misiniz?” “Hayır , iksire alerjim var.” Satıcı diğer çocuğa döndü.; “Peki siz küçük bey efendi biraz galsamotu şekeri alır mıydınız?Sizin gibi çocuklar onları çok seviyor.” “Galsamotu beni rahatsız eder.”Adam en büyük çocuğa döndü; “Artık önermeyeyim nasıl olsa kardeşlerinize bir şey satamadım.”Çocuk ona baktı ve sinirle; “Benim hiç zayıf noktam yoktur!”O an dikkat ettim çocuklar rüyamdaki savaşçıların küçük modelleriydi bunu düşünmeye dalmışken önümde duran meyanköklerini düşürdüm.Üç çocuk sinirle bana döndüler ve beni kovalamaya başladılar asaları yanlarındaydı bana büyü yollamaktan başka bir şey yapmıyorlardı rüyamın sonunu hatırladım ölüyordum, şimdi nasıl kurtulacağım hakkında hiç fikrim yoktu.Karlardan düşmek üzereydim daha fazla cüppemi tutamayacaktım.Büyük çocuk bana öldüren lanet yolladı ancak zıplamamın sonucu kediye geldi , çocuk sinirle kediye bastı ölü kedinin ağzından kan gelmeye başladı.Çocuk kediyi üstüme attı bembeyaz kazağım kan olmuştu.Şu anda tek bir şey biliyordum anneme ulaşmalıydım.Bildiğim en kısa yoları kullanmaya çalışırken cüppeme takıldım ve yere yuvarlandım.Çocuk asasını yüzüme doğrulttu.Korkudan başka hiçbir şey hissetmezken annem belirdi ve artık her ne yaptıysa eve döndüğümde hayattaydım.Soru sormak istiyordum ancak o kadar uykum vardı ki bir şey soramadan uykuya daldım.Uyumuk bir hataydı gördüğüm rüya korkunçtu yaratık ...Annemdi!Uyandım ve uzun uzun düşündüm.İnanamıyordum.Zamanın akışını farketmemiştim.Annem odaya girdi neşeyle; "Madem uyanıksın kahvaltı hazır." dedi.Ne diyeceğimi bilemiyordım.En sonunda ürkek bir sesle; "Sen... o .. o.. osun sen Ya .. Yara.. Yaratık'sın!" dedim.Annemin mavi gözleri parladı. "Ereken öğrendin , nasıl öğrendin?" dedi.Ona baktım; "Nasıl bu gerçek annem nerde bana bunu neden yapıyorsun!" "O öldü gereksiz yaşayanları sevmem ortadan kaldırılması gerekir." "Beni neden öldürmedin?" "Asan hiç dikkatini çekmedi mi?En güçlü karanlık büyücü yaptı onu!Onunla bağlantı kurmak için sen lazımdın ama madem öğrendin artık sende annen gibi çöpsün" dedi ve asasını kaldırdı ona yalvarıcak değildim.Korkumu gizledim , işe yaramadı.Artık sonum yaklaşıyordu hissetmiştim.Yaratık bağırdı; "Avada Kedavra!" son gördüğüm şey yeşil bir ışıktı.Artık sadece hissediyorum.Soğuk ölümü tadıyorum. | |
|
Luciana De Felice KSKS Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu & Kara Giyen
Özel yetenek : Metamorfmagus & Zihinbend Rp Partneri : Yalnız çalışırım. Kan durumu : Safkan Mesaj Sayısı : 633 Kayıt tarihi : 10/01/10 Yaş : 32
| Konu: Geri: Michelle Violet Sloqéra. C.tesi Mart 20, 2010 11:30 am | |
| Betimleme: 14/20 Akıcılık: 16/20 Hayal gücü: 17/20 Yazım ve noktalama: 7/10 Anlatım bozukluğu: 7/10 Uzunluk: 19/20
seksen ^^ | |
|