Nathaniel Larter

Larter ailesinin tek çocuğuyum. Her şey kuzenim Peter Coén'in Hogwarts'a alınmasıyla başladı. Kuzenimin Hogwarts'a gitmesi beni çok heyecanlandırmıştı çünkü Hogwarts'a gitmek en büyük hayalimdi.Büyüler öğrenip yetenkli bir büyücü olmayı istiyordum! Sürekli kendime sorular sormaya başladım. "Neden ben de gidemiyorum? Neden hiçbir yeteneğim yok?"
Zifiri karanlık bir gece yine bunları düşünürken beyaz mavi gözlü bir baykuş pencereme kondu, büyük bir heyecanla hemen pencereme doğru koştum. Baykuş bana bir mektup getirmişti, kuzenim Pete'den gelen bir mektup büyük bir hevesle zarfı açtım ve satırları hızlıca okumaya başladım.
Sevgili Kuzenim Nate;
Senin buraya geleceğin günü iple çekiyorum, her şey tıpkı hayallerimizde ki gibi, küçüklüğünden beri buraya gelmenin hayallerini kurduğunu biliyorum. Ama biraz daha sabret. Biliyorum sen de buraya geliceksin ve iki kafadar yine buluşucaz. Geldiğinde sana gösterecek numaralarım olucak. Sene çok özledim!
Bir an önce burada olman dileği ile
Pete
Pete'den aldığım bu mektup beni daha da heyecanlandırdı ve her gün ilk işim posta kutusunu kontrol etmek oldu. Sonra bu heyecanımı ailemle paylaştım. Onlara göre hala hazır değildim ve daha beklemem gerekiyordu. Ama beklemekten bıkmıştım! Bir gün yine can sıkıntısında evi karıştırırken bir kutu buldum meraklı kişiliğimin de etkisi ile hemen kutuyu açmaya çalıştım. Ama açamadım!Benden bir şey saklıyorlardı. Ama ne? Akşam eve geldiklerinde ağızlarını aradım ancak bunu devlet sırrı gibi saklıyorlardı. Tek bir çarem kalmıştı Amcam! Her ne kadar onu pek sevmesem de o beni çok severdi. Ertesi gün onu eve çağırdım ve bu kutudan bahsettim. Kutunun bir büyüyle mühürlü olduğunu ama benim için bunun üzerine çalışacağını söyledi. Her şey birbirine girmişti durum o kadar karışık bir hal almıştı ki hiç bir şey anlayamıyordum ve ortalıkta bilmediğim şeyler dönmesi sinirimi bozuyordu! Aradan günler geçti, ailem ile iyice aram bozulmuştu sonra amcamdan haber geldi. Mühürü çözmek için yarın geleceğini söyledi. O kadar bekledikten sonra bir gün daha beklemek kolay gibi gelmişti ama gün geçmek bilmiyordu! Çıldırmak üzereydim! Gece yattığımda 1 dakika bile uyuyamadım! Bir an sabah olmayacak sandım. Neyse ki güneş doğdu. Mühürün çözülmesine bir kaç saat kalmıştı! Gergin bekleyiş sona eriyordu. Amcam geldi hemen işe koyulduk. Kutu açıldığında gördüklerim beni hiç mutlu etmedi! Benim adıma gelmiş onlarca mektup kutunun içindeydi! Evden kaçmaya karar verdim amcam sanki aklımdan neler geçtiğini okumuş gibiydi.
"Önce bize gel.Sana vericek birkaç şeyim var. " dedi. Onlara gittiğimde bana bir süpürge ve bir tavşan hediye etti. Tavşanımın adını Slifer koydum. Sonra bana Hogwarts'a nasıl gidebileceğimi anlattı ve bende yola koyuldum...
Trene bindiğimde bir çok kişiyle tanıştım ve bir çok arkadaş edindim. Ancak yolculuğumu berbat eden bir durum vardı. Üst sınıflardan bazı öğrenciler bizimle dalga geçerek büyüler yapıyorlardı. Neyse ki başka öğrenciler bizi bu durumdan kurtardı.
Yolculuğum sona erdiğinde mutluluktan neredeyse uçuyordum. Hogwarts'taydım! Bir çok yeni macera benim için bekliyordu

Hoşgeldin Mert

NOT: Benim Referansım...

Mert avatarını değiştirirsen sevinirim kullanılıyor...

Başlık, kullanıcının yeni bir rp bırakabilmesi için açılmıştır.

herkes aynı şeyi yapıyor yahu. Buraya yeni RP yazman lazım. Dersliktekini buraya koyamazsın.

Betimleme: 10/20
Akıcılık: 10/20
Uzunluk:14/20
Hayal gücü: 12/20
İmla ve anlatım: 6/10
Renklendirme: 10/10

62