Holdric Legend
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Hogwarts School of Witchcraft and Wizardry
 
AnasayfakapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Phantom Executioner (pex)

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Exeon Shadowe
Gryffindor 3. Sınıf
Gryffindor 3. Sınıf
Exeon Shadowe


Erkek Rp Partneri : Daisy Cheers
Kan durumu : Safkan
Mesaj Sayısı : 6
Kayıt tarihi : 16/04/10
Yaş : 29
Lakap : Exe

Phantom Executioner (pex) Empty
MesajKonu: Phantom Executioner (pex)   Phantom Executioner (pex) I_icon_minitimeCuma Nis. 16, 2010 9:45 pm

Sabah kalktığımda hava boğuktu.
Annem her zaman olduğu gibi benden daha önce kalkıp kahvaltıyı hazırlamıştı. O gün her şey normal gibiydi. Ama içimde bir şeyler vardı. Açıklayamadığım...
Kahvaltımı yaptıktan sonra eski ingiliz mimarisini andıran evimizden dışarıya
çıktım. Hava görünürden daha soğuktu. Bulutlar içinde fırtına olduğunu ve her an kopabileceğini söylüyordu.

Okula vardığımda çoğu öğrenci yoktu. Hepsinin bir anda hasta olması
imkansız gibiydi. Öğretmenlerde ortalıkta görünmüyordu. Okulun kapıları ardına kadar açıktı. İçeri girdim ve sınıfa çıktım. Koridorlarda rüzgarın
çığlıklarından başka bir şey yoktu. Sınıfa girdiğimde öğretmen masasının
başında ama kapşonlu pelerini yüzünden yüzünü göremediğim birisi
"Hoş geldin evlat. Bende seni bekliyordum." Şaşırmıştım. Adam ayağa kalktı ve yüzünü o an görme fırsatı buldum. Normal değildi. İnsan değildi. İskeletten parmaklarını bana doğrulttu ve "Asanı çek evlat! Hayatta
olmaman gerekiyor!"
. Asa mı? Neden bahsediyordu hiçbir anlam verememiştim. Kimdi? Benden ne istiyordu? Asa olayı neydi? Tam o anda kot pantolonumun ağırlaştığını fark ettim. Elimi cebime atıp bir cisim çıkarttım. Uzun bir çomaktı. Sapı gümüşten yapılmıştı. O anda başım çatlarcasına ağrımaya başladı. Kendimde değildim. Kollarımı ben hareket ettirmiyordum. Karşımda duran iskelet elini bana doğru uzatmış bir şeyler fısıldıyordu. Anlamını bilmediğim kelimeler... İşte ne olduysa o zaman oldu. İsteksizce asayı ona doğrulttum. Gözlerim karardı. İçgüdüsel hareket ediyordum sanki. "Diffindo!"ne olduğunu bilmiyordum bir anda canavarın kemikleri çatırdamaya başladı ve tam önümde patladı. En son hatırladığım şey patlamanın etkisiyle geriye uçmam ve kafamın acımasıydı...

Uyandığımda bir revirdeydim. Gördüğüm rüya çok tuhaftı ve çok
gerçekçiydi. Etrafımda duran öğrenciler daha önce yüzlerini hiç görmediğim
tiplerdi. Arkalardan bir ses
"Şu yaşlıya yol verin!" daha sonra yüzü yaşlılığını
fazlasıyla veren kırışık derisiyle ve bembeyaz saçlarıyla koca çerçeveli
gözlüğüyle birisi beni baştan sona kontrol etti. Öğrenciler gidince etrafıma
bakma fırsatım oldu. Şamdanlar... İlaçlar... Bu imkânsız... Hepsi havada
süzülüyordu. İşte o an anladım ki yaşananlar rüya değildi. Hemen yataktan
doğruldum ve yataktan çıktım. Kıyafetlerim üzerimdeydi. Asa olduğunu öğrendiğim gümüş saplı dal parçası elimdeydi. Gömleğim yırtılmıştı. Revirden çıktım. Kendimi oldukça iyi hissediyordum. Koridorda yürümeye başlarken bazı
öğrencilerin beni parmakla gösterip beni hayretle izleyişini seyrediyordum.
Koridor boyunca yürüdüm ve büyükçe bir odaya girdim. Odada 4 uzun masa (ki bu masalar oldukça uzundu) ve odanın sonunda koltuğun üzerinde duran kahverengi bir şapka... Bütün bu olanlardan sonra hala bu tür yaratıkları görmek şaşırtıcı geliyordu. Ben buraya ait değildim. Ben normal bir insandım... Şapkanın adımı söyleyerek beni çağırması beni ürkütmüştü
"Phantom Executioner... Ne garip bir isim. Yanıma gel lütfen yabancı.". Şapkanın yanına gittim ve öğretmen olduğunu düşündüğüm 2
metre boylarında bir bay şapkayı kaldırdı, beni koltuğa oturttu ve şapkayı
kafama koydu.
"Hmm.. Phantom Executioner, bir asil, nefretin bölümünü seçti bile Slytherin!" şapkanın bunu söylemesiyle birlikte 2. masadan alkışlar
kopmaya başladı. Islıklar, Bağrışmalar... Masaya doğru ilerledim. Bir boş yer
bulup oturdum. Yemekler muhteşemdi. Hepsi aşırı derecede lezizdi. Yemek yerken aklıma bir anda annem geldi. Acaba şu anda ne yapıyordu? Ayrıca ben neredeydim? Eve ne kadar uzaklıktaydım? Hiç bilmediğim ama bana oldukça sıcak gelen bu okul da neyin nesiydi? Hemen bir öğretmenin yanına gittim.
"Efendim, tam olarak neredeyiz. Bu okul da neresi?" öğretmen
gülmeye başladı ama sorularıma cevap vermedi. Bana kapıyı gösterdi ve kafasıyla gitmem için işaret etti. Herkes bronzdan yapılma işlemeli kapıya yönelmişti. Bende onlara katıldım. Kendimi hemen bir dersliğe attım. İsminin Bayan Foggy olduğunu öğrendiğim zarif bir öğretmen asamı çıkarmamı söyledi. Kara Büyü dersindeydik. Sınıftan dışarıya çıkıp asalarımızla savaşacaktık. Herkes birbiriyle eşleşmişti. Ama ben açıkta kalmıştım. Açıkçası herkes benden korkuyor gibiydi. Bayan Foggy kendisiyle savaşmamı önerdi. En azından o bir öğretmendi. Öğrencilerine zarar gelmesini istemezdi. Bu yüzden içim rahattı.
Gümüş saplı asamı çıkarttım ve öğretmene doğrulttum. Onun yaptığı selamın
aynısını yapmaya çalıştım ve Bayan Foggy bağırdı
"Düello başlasın!" öğretmenin bunu söylemesiyle başım çatlayacak gibi oldu. Daha önce bu ağrıyı yaşadığımda olanlar aklıma geldi. Bir titreme geldi. Kan beynime sıçrıyordu. Her şeyi daha net görebiliyordum. "Expelliarmus!"
asa bir anda elimden uçup gitti. asaya doğru koşmaya başlarken "Avis!" asadan kuşlar uçuşmaya başladı. her yanımı gagalıyorlardı.
Başımın ağrısını ağaçkakanlar daha da arttırıyordu. İşte yine olanlar o zaman
oldu. İçgüdülerim beni kontrolü altına almıştı. asama ulaştım hocaya doğru
tuttum
"Impedimenta" öğretmen anlam veremediğim bir şekilde dondu. yerimden kalkıp biraz yana doğru yürüdüm. Öğretmen hala benim eski olduğum yere bakıyordu. Bir titreme daha... Öğretmen
tam çözülmeye başlarken
"Serpensortia" asamın ucundan bir parıldamayla yılan çıktı. Doğruca Bayan Foggy'ye saldırdı. Bayan Foggy yeşil renge dönmeye başlarken etraftaki öğrenciler bağırmaya ve yetkili kişileri çağırmaya başladı. Beyaz sakallı bay derhal bahçeye çıktı. Bayan Foggy'e bir şeyler fısıldadı ve Bayan Foggy eski haline dönmeye başladı. Sonra bana dönüp "Cezalandırın şu veledi!" diyerek binaya girdi. Daha
sonra içeriden 2 metre boyunda iri yarı kaslı adamlar bahçeye daldı.
"Incarcerous" bütün kaslarım kasılmaya başladı hareket edemiyordum. sanki kalın ve açılması imkansız halatlarla bağlanmıştım. Gardiyanlar kollarımdan tutup beni sürüye sürüye okulun alt katına götürdüler. Ve bir zindana atıp başıma birisini verdiler...
***
Birkaç gün sonra yine o baş ağrısını hissettim. Asamı benden almışlardı.
Büyü yapamayacağıma inanmıştım. Elimi duvara yönlendirip
"Bombarda
Maxima!" nezaretin duvarları param parça olmuştu.
Ve artık özgürdüm...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Luciana De Felice
KSKS Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu & Kara Giyen
KSKS Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu & Kara Giyen
Luciana De Felice


Kadın Özel yetenek : Metamorfmagus & Zihinbend
Rp Partneri : Yalnız çalışırım.
Kan durumu : Safkan
Mesaj Sayısı : 633
Kayıt tarihi : 10/01/10
Yaş : 32

Phantom Executioner (pex) Empty
MesajKonu: Geri: Phantom Executioner (pex)   Phantom Executioner (pex) I_icon_minitimeC.tesi Nis. 17, 2010 10:35 am

Betimleme: 13/20
Anlatım/imla: 5/10
Renklendirme: 9/10
Uzunluk: 17/20
Hayal gücü: 13/20
Akıcılık: 13/20

yetmiş.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Phantom Executioner (pex)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Holdric Legend :: Rp dışı :: Karakter Onaylama-
Buraya geçin: