Holdric Legend
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Hogwarts School of Witchcraft and Wizardry
 
AnasayfakapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Tyla Ann Stéphan

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Tyla Ann Stéphan
Dükkan Sahibi & Işık Yeminlisi
Dükkan Sahibi & Işık Yeminlisi



Kadın Rp Partneri : Yok.
Kan durumu : Melez.
Mesaj Sayısı : 11
Kayıt tarihi : 22/04/10
Yaş : 33
Lakap : T.

Tyla Ann Stéphan Empty
MesajKonu: Tyla Ann Stéphan   Tyla Ann Stéphan I_icon_minitimePerş. Nis. 22, 2010 2:04 pm

Hayatımda hep silik noktalar ve kapalı kapılar ardına saklanmış gizemler vardı. Ama bir büyücü ailesinden olduğumdan bunları hep normal karşılamışımdır.
Fakat bazen hayat sizi yönlendirebiliryor ve olmamanız gereken yerlerde yapmamanız gereken işler yapıyorsunuz. Buna merak deniyor. Büyücü veya muggle fark etmez insan merakına yenik düşebiliyor. Heleki hiç bilmediğiniz ve sorulduğundan kafanızda kurguladığınız masal dünyasını anlattığınız,
ebeveyinlerinize sormaya çekindiğiniz bir aile geçmeşiniz varsa...
O eve yeni taşınmıştık. Annemin dedesinin mirasıydı bize. Eski tahtadanbir evdi. Üç katlı olmasına rağmen yere çok yakın ve basıktı. Boyası yer yer
kazınmış evde bizden başka birçok kemirgen vardı. Buraya Godrics Hollow'dan taşınmıştık. Annem bir muggle olduğundan oraya alışamamıştı bizde taşınmak zorunda kalmıştık. Annem evin güzel olduğuna bizi
inandırmak için birçok övgü dolu cümle kuruyor ve evin geçmişinden bahsediyordu. Bende bu sıkıcı söylevden kaçmak için evde yıkılma tehlikesi olmayan bir oda arıyordum. Annem önceden gelip eşyaları yerleştirmişti. Bu yüzden oda seçme şansımda yoktu. İkinci kattaki yuvarlak oda benimdi. Katın ortasında bulunan odada dört tane mermer kadın heykeli vardı. Bu
annemin “antika” benim ise “çöp” dediğim döküntüler hareket etmiyordu. Bu yüzden hergün onları görmeye zorlanıyordum. Oysa ki ben Godrics Hollowdaki evimizi çok seviyordum. Bu eve geldiğimizden beri somurtuyorve çok sıkıntılı görünmeye çalışıyordum. Arada küçük duygu sömürüleri yaptığımda
bana tepkiler artıyor ve bende haykırmak istiyordum. Beni zorla bu
ölüm evine sıkıştırmışlardı. Kendi odamı seçme hakkım bile yoktu. Uflayarak kendimi yatağıma attım. Hayal kurmaya başladım. Hayal kurmayı seviyordum. Hayal dünyamda özgür olup, kanatlanıp uçuyordum adeta! Bu artık elimdeki son özgürlüğümdü. Ama onuda elimden alacaklarını biliyordum. Beni bu sıkıcı eve bağlayan tek şey annemlerin konuşması arassında duyduğum büyük
kütüphanesiydi. Aslında bu kütüphaneyi hiç görmemiştim ancak
böyle eski evlerde illaki gösterişli bir kütüphane olurdu. Kitap
okumak hayal kurmaktan sonraki tek eğlencemdi. Yatağımdan kalkıp alt kata indim. Kendimi üzgün ve bitkin hissediyordum. Dönerek aşağıya inen kahve rengi çamdan yapılmış eski merdivenden inerken tüm basamaklar gıcırdamıştı. Aşağıya inince babam ile burun buruna geldi. Aslında annemi arıyordum. Çamur kahverengisi gözleriyle beni süzdü. Babam annem gibi değildi.
Beni daha iyi anlardı. O sıcak gülümsemesiyle yüzüme bakıyordu.
Bu samimiyeten ilham alıp sordum:
“Baba...” Nasıl cümleye başlayacağımı bilmiyordum. Ne diye bilirdim ki? “Baba ben sizi gizlice dinlerken bir kütüphaneden bahsettiğinizi duydum nerede?”
'mi diyecektim? Babamın gür sesi beni düşüncelerimden uzaklaştırdı:
“Ne diyecektin Tyla?”
“Şey... Baba burada kütüphane var mı? Hani eski evlerde bulunan şu büyüklerden?” Bulabildiğim en iyi bahaneyi sıralarken yüzğüm kızarmıştı sanırım. Yanaklarım yanmaya başlamıştı çünkü. Babam bu surat ifademi görmesin diye duvar kağıdını inceliyormuş gibi yapıyordum. Ben kendi kendime oscarlık bir oyun çevirirken babam cevap verdi:
“Üzgünüm Tyla, burada bir kütüphane yok” Hayal kırıklığı ile babama baktım. Bana yalan söylüyordu. Onları çok nety duymuştum ve yanlış anlamam
olanaksızdı. Oda üzüldüğümü fark etmişti ki elini omzuma
koydu. Ama neden üzüldüğümü bilmiyordu.
“Olmaması gerçekten kötü” Bende yalan söylemek zorundaydım. Gerçek düşüncem bu değildi. Babama sonkez durgun bir şekilde baktım. Tepki vermeden evin tuhaf derinliklerinde kayboldu. Bende kafamda soru işaretleriyle sonucunun güzel olmasını istediğim arayışlara koyuldum.
Gece olmuştu. Annem ve babam uyuyordu. Evin derinliklerine doğru ilerlerken içimde hafif bir korku vardı. Son merdivenide çıkıncasolda uzanan koridora saptım. Annemler buraya el atmamıştı. Etraf tozlu ve pisti. Ancak
duvarları süsleyen tablolar tanıdıktı. Duvar boyası yeni gibi
duruyordu. Şeker pembesiydi ve çok tatlı görünüyordu. “Keşke
benim odamın rengi bu olsa...”
diye geçirdim içimden. Koridorun
sonunda büyük ve kalın bir tahta kapı ile karşılaştım. Gümüş
aslan başlı kulbunu tutup kapıyı açtım. İçerisi karanlıktı.
El yordamı ile ışık düğmesini aradım ama hiç iz yoktu.
Sessizliğin içinde fısıldadım:
“Lumos...” Asamın ucunda mavimsi bir ışık çıktı. Küçük ışığı odada gezdirdim ve hafiften bir tebessüm sardı yüzümü. Kütüphaneyi bulmuştum.
Büyüklü küçüklü kitaplarla dolu raflar ve bu kitap raflarının rengine çok uygun görkemli bir çalışma masası vardı odada. Masadan biraz uzakta çok yumuşak
görünen bir sandalye vardı. Masada ki tozlanmış kitabuı alıp
sandalyeye çöktüm. Kitabın yıpranmış kalın cildi çok hoşuma
gitmişti. Sandalyeyi masaya yaklaştırmak için çektim ancak
cilasız parkeler yüzünden evde inleyen ve yankı yapan bir gıcırtı
oluştu. Annemlerin bu sesi duymamasını diledim ancak aşağıdan
ayak sesleri geliyordu. Kütüphaneden büyük bir hızla çıkıp
yanındaki odaya girmeye çalıştım. Ancak oda kilitliydi. Kalbimin
hızlı atışları arasında “Alohomora!” dedim ve kilit açıldı.
Burası bir kilerdi ve eski evden getirdiğimzgereksiz eşyalarla
doluydu. Soğuk dubvara yaslanıp kütüphaneden kaçırdığım
kitabı incelemeye başladım. Eski kitap kokusunu soluyordum ve sarı
sayfalara göz gezdiriyordum. Kitabın pütürlü yapısı çok
hoşuma gitmişti. Birden gözüme çok tanıdık bir kelime takıldı:
“Stéphan”
Merak içinde konun başına döndüm. Konun başlığı
beni derinden etkiledi:
... Karanlık Geçmişini Gizleme çalışanlar
Şimdi aramızda yaşayan kaç büyücü en başından beri aydınlık tarafta? Bunun en büyük örneği Stéphan ailesi. Zamanında Karanlık Lord'a büyük
hizmetler etmiş bu aile neden ani bir kararla Zümrüdü Anka
Yoldaşlığına geçiş yaptı? Yoksa amaçları farklı mıydı?...”

Şaşkınlık içinde kitaba bakarken asamı düşürdüm. Lumos büyüsü bozuldu.
Umrumda değildi. Dona kalmıştım. Omuzlarımdan ayaklarıma doğru
inen bir titreme lmıştı tüm bedenimi. Yüzüm ise yanıyordu.
Yavaş yavaş ağlamaya başlamıştım. Elimdeki kitabı büyük bir
hışımla duvara fırlattım. Kitap büyük bir gürültü ile
duvara çarptı ve sayfaları koptu. Umrumda değildi. Hiç Bir şey
umrumda değildi. Geçmişimi tüm varlığımı kaybetmiştim. Her
zaman övünçle bahsettiğim köklü geçmişimin bir kitap makalesi
ile yerle bir olacağını hiç tahmin etmezdim. Meğer tüm bildiğim
yalanlar üzerine kurulmuş bir tarihmiş. Yere çöküp ağlamaya
başladım. Gözlerim yanıyordu ve derin derin nefes alıyordum. Bu
olayı en çok gururuma yedirememiştim. Bir süre sonra sakinledim
ama güçsüz görünüyordum. Güçsüzdüm. Ayağa kalkıp kapıya
yöneldim ve babamın kapı pervazında beni izlediğini gördüm.
“Nasıl... anlamıyorum! Nasıl böyle yalan söyleyebildiniz?” Sinirliydim ve
içim içimi yiyordu. Babam düşünceliydi. Sonra cevap verdi:
“Çünkü bende senin kadar bu geçmişi istemiyordum Tyla. Bende senin kadar nefret ediyor ve gururuma yediremiyordum. Geçmişi değiştiremeyeceğimi
biliyordum ama denemekte yarar vardı. Senin bunlardan uzak büyümeni
istedim.”
Babam samimi konuşuyordu. Gerçekten ona inanmak
istedim. “Bir saat öncesine kadar imkansızı başardığımı ve
seni bu kirli, hatalarla dolu geçmişten kurtardığımı
düşünüyordum. Bu eve hiç taşınmamalıydık biliyordum. Ama
annen... Senin ne kadar bana benzediğini, yani meraklı olduğunu
bilmiyor.”
Babama inanıyordum ancak merak ettiğim son bir soru
vardı:
“Nasıl Gryffindor'a seçildim?” Aile geçmişim Slytherrin değil miydi?
Bu bniraz karışık bir konuya benziyordu.
“Çünkü seni bir nakış gibi işledik ve doğrularını kendinin seçmesini,
sadakati ve dostluğu öğrettik. Sen doğuştan Gryffindordun
kızım.”
Göz yaşlarım kurumuştu ve yanaklarımı üşütmüştü.
Babam baş parmaklarıyla göz yaşlarımı sildi ve bana sarıldı.
Sonsuza dek böyle kalmaya rağzıydım...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tyla Ann Stéphan
Dükkan Sahibi & Işık Yeminlisi
Dükkan Sahibi & Işık Yeminlisi



Kadın Rp Partneri : Yok.
Kan durumu : Melez.
Mesaj Sayısı : 11
Kayıt tarihi : 22/04/10
Yaş : 33
Lakap : T.

Tyla Ann Stéphan Empty
MesajKonu: Geri: Tyla Ann Stéphan   Tyla Ann Stéphan I_icon_minitimePerş. Nis. 22, 2010 2:10 pm

microsoft tan yapıştırdım paragraflar bu yüzden kaydı. Düzelte bildiğim kadar düzelttim sonuç bu Sad
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Brenda Stormrage
Hufflepuff 5. Sınıf & Bina Başkanı & Takım Kaptanı
 Hufflepuff 5. Sınıf & Bina Başkanı & Takım Kaptanı
Brenda Stormrage


Kadın Rp Partneri : İan Joseph Somerhalder (L)
Kan durumu : Safkan..
Mesaj Sayısı : 510
Kayıt tarihi : 19/12/09
Yaş : 31

Tyla Ann Stéphan Empty
MesajKonu: Geri: Tyla Ann Stéphan   Tyla Ann Stéphan I_icon_minitimePerş. Nis. 22, 2010 3:18 pm

Betimleme: 15/20
Akıcılık:15/20
Uzunluk 9/20
İmla ve anlatım: 6/10
Renklendirme: 7/10
Hayal gücü: 16/20

68*
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Tyla Ann Stéphan
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Holdric Legend :: Rp dışı :: Karakter Onaylama-
Buraya geçin: