Rp

Hogwarts...

Kimilerine göre sadece bir okulken,bazılarına göre bir okuldan öte, bir yuva.. Yıllar önce 4 büyücünün kurduğu şatolardan kimbilir kaç büyücü-cadı mezun oldu.. Kimbilir kaç kişi başkanlar banyosunda yıkandı... Okulda 6.senem.. Biraz sıkıcı bir seneye benziyor ama daha bir hafta oldu. Karanlık Lord'un peşime düşmesine ramak kaldı sanırım. Lanet amaçları için masum ev cinimi öldürürse ona beterini yaparım! Neden bu kan, neden bu vahşet diye sormazdım kendime ama demek ki bir insan zarar görünce diğerlerinde bıraktığı yıkımı da anlayabiliyor. Zavallı ev cinim... geriye bakınca da gördüğüm o masum yüzler.. ailemin öğrettiği herşey gerçek olamaz tabiki... O yüzden bu savaş çok saçma! Sirius'a da sığınamam... Ama Voldemort tarafından öldürüleceksem de ona zarar vermeliyim.. Birden geriye sardı tüm hafızam :

Bir Gryffindor quidditch maçından sonra soyunma odasındaydım. Takım galip ama karanlık lordun öldürdüğü ev cinime çok üzüldüm. Tüm amaçları, tüm tabuları yıkıp voldemorttan kurtulmalıydım. hala bir ölüm yiyen olarak yaparsam daha az dikkat çekerdi. Sonunda ortak salona uğramadan duşumu alıp asam ve süpürgemle birlikte bir hortkuluğun yanına gitmeliydim. Birinin yerinden kesinlikle emindim. Ve sonunda kimseye gözükmeden süpürgemle birlikte yola koyuldum. Devasa kayalıkların arasından büyük bir tünelin ağzı gözüküyordu. Ama birden aklıma Voldemort'un koyduğu lanet aklıma geldi. O sıvıdan bir yudum alırsam aklımı kaçırabilirdim. Yanıma hemen bir ölüm yiyen almalıydım. Voldemort'un köpeği olan Nick Hubbletom'u kandırıp karanlık lordun onunla görüşeceğini söylersem hemen inanırdı. Olmuştu da... Hemen gittik ve Nick'e bulunan o saıvıyı bitirmesini söyledim. Başlarda rahat içmişti fakat bırakmaya başlayınca ona zorla içirmeliydim. Sonund fenalaştı ve başı bir yana devrildi.
Bu yolda birilerinin -hele hele Hubbletom gibilerin- ölmesi benim için bir anlam ifade etmiyordu. Doğruca yüzeye çıkan nadide altın kolyeyi gördüm. Parlaktı. Voldemort'un bir parçası... Hemen alıp yok etmek için cebime attım. Fakat onun yokluğunu aratmaması için derhal buna benzeyen -hatta aynısını- bir kolye getirmiştim. Onu yerine koydum ve içine bir not sıkıştırdım. Diğer kolyeyi de Bağıran Baraka'da parçaladım... Bu hortkuluk yok olmuştu. İçime daha önce hissetmediğim bir rahatlık, daha çok bir endişeli mutluluk yerleşmişti. O anki haz,paha biçilemezdi.

Şimdi Okulun ilk haftası ve ne İgor'dan ne de Beatrixten haber yok.Dikkat çekmemeyi başardım sanırım. Öğrendikleri an zaten ölü bir genç olacağım.Okulun ilk haftası...Ortak salondayım.... ve en azından onurluyum..

bu çok kısa bunu puanlayamam

Hogwarts...

Kimilerine göre sadece bir okulken,bazılarına göre
bir okuldan öte, bir yuva.. Yıllar önce 4 büyücünün kurduğu şatolardan
kimbilir kaç büyücü-cadı mezun oldu.. Kimbilir kaç kişi başkanlar
banyosunda yıkandı... Okulda 6.senem.. Biraz sıkıcı bir seneye benziyor
ama daha bir hafta oldu. Karanlık Lord'un peşime düşmesine ramak kaldı
sanırım. Lanet amaçları için masum ev cinimi öldürürse ona beterini
yaparım! Neden bu kan, neden bu vahşet diye sormazdım kendime ama demek
ki bir insan zarar görünce diğerlerinde bıraktığı yıkımı da
anlayabiliyor. Zavallı ev cinim... geriye bakınca da gördüğüm o masum
yüzler.. ailemin öğrettiği herşey gerçek olamaz tabiki... O yüzden bu
savaş çok saçma! Sirius'a da sığınamam... Ama Voldemort tarafından
öldürüleceksem de ona zarar vermeliyim.. Birden geriye sardı tüm hafızam
:

Bir Gryffindor quidditch maçından sonra soyunma
odasındaydım. Takım galip ama karanlık lordun öldürdüğü ev cinime çok
üzüldüm. Tüm amaçları, tüm tabuları yıkıp voldemorttan kurtulmalıydım.
hala bir ölüm yiyen olarak yaparsam daha az dikkat çekerdi. Sonunda
ortak salona uğramadan duşumu alıp asam ve süpürgemle birlikte bir
hortkuluğun yanına gitmeliydim. Birinin yerinden kesinlikle emindim. Ve
sonunda kimseye gözükmeden süpürgemle birlikte yola koyuldum. Devasa
kayalıkların arasından büyük bir tünelin ağzı gözüküyordu. Ama birden
aklıma Voldemort'un koyduğu lanet aklıma geldi. O sıvıdan bir yudum
alırsam aklımı kaçırabilirdim. Yanıma hemen bir ölüm yiyen almalıydım.
Voldemort'un köpeği olan Nick Hubbletom'u kandırıp karanlık lordun
onunla görüşeceğini söylersem hemen inanırdı. Olmuştu da... Hemen gittik
ve Nick'e bulunan o saıvıyı bitirmesini söyledim. Başlarda rahat
içmişti fakat bırakmaya başlayınca ona zorla içirmeliydim. Sonund
fenalaştı ve başı bir yana devrildi.
Bu yolda birilerinin -hele
hele Hubbletom gibilerin- ölmesi benim için bir anlam ifade etmiyordu.
Doğruca yüzeye çıkan nadide altın kolyeyi gördüm. Parlaktı. Voldemort'un
bir parçası... Hemen alıp yok etmek için cebime attım. Fakat onun
yokluğunu aratmaması için derhal buna benzeyen -hatta aynısını- bir
kolye getirmiştim. Onu yerine koydum ve içine bir not sıkıştırdım. Diğer
kolyeyi de Bağıran Baraka'da parçaladım... Bu hortkuluk yok olmuştu.
İçime daha önce hissetmediğim bir rahatlık, daha çok bir endişeli
mutluluk yerleşmişti. O anki haz,paha biçilemezdi.

Şimdi
Okulun ilk haftası ve ne İgor'dan ne de Beatrixten haber yok.Dikkat
çekmemeyi başardım sanırım. Öğrendikleri an zaten ölü bir genç
olacağım.Okulun ilk haftası...Ortak salondayım.... ve en azından
onurluyum.. Black ailesine ihanet etmiştim sanırım.. Çünkü yıllardır Slytherin binasına hizmet eden aileden gelen biri olarak, Salazar Slytherin'in varisi Tom Marvolo Riddle'a ihanet etmiştim. ama sadece benim suçum değil ki tüm olanlar! Abim Sirius Gryffindor binasında... ve bir "animagus".. o aptal arkadaşları Pettigrew,Potter ve mide bulandırıcı Lupin...Birden arkadmda bir soluk hissettim. profesör Dumbledore.. Ah! yine mi profesör??

"Görünüşe göre çok yorgunsun Regulus.. quidditch maçları zor geçiyor galiba.."

"E-evet profesör..Yorucu ama eğlenceli."

"Ah evet anlıyorum Regulus.."

"Anlamanıza sevindim profesör."

"Regulus.. Bana söylemek istediğin birşey varmı?"

"N-nasıl birşey efendim?"

"Anlatamadığın birşey evlat.. Cesaretinin yenik düştüğü o noktada duran sonsuz korkudan bahsediyorum..hadi.. Anlat Ne oldu?"

"G-gerçekten N-neden bahsettiğinizi anlamıyorum efendim,üzgünüm."

"Ah,peki Regulus. senin için Bayan McGonagall'dan izin alıyorum, belki biçim değiştirme dersi yerine biraz dinlenir ve gönderdiğim fasulyelerden yersen kendini iyi hissedersin evlat."

"Teşekkürler profesör."

İşte bir fırsat... Biçim değiştirme derslerinin olduğu günlerde diğer hortkulukların peşne düşebilirim. Fakat önce voldemort'un peşimde olup olmadığını öğrenmem gerek. Ama nasıl?...

Hadi ama Regulus! Canlan biraz! en iyisi gidip başkanlar banyosunda biraz köpük keyfi yaptıktan sonra -tabi Mrytle'ı atlatabilirsem- güzel bir uyku çekmek harika olacaktır. yarın Perşembe olduğu için antrenmam da yok. Harika! Dumbledore'un bazen aşırı iyi olduğunu düşünmemek elde değil. Acaba ona hortkulukların birini yok ettiğimi söylesem mi? Hayır hayır... bunu yaparsam gerçekten aptallık etmiş olurum. Bu olayın duyulma ihtimali çok büyük. Belkide Voldemort duydu ve şu an portrenin arkasında beni bekliyor. Yine o belirsiz korkular içine düştüm galiba. Yinede uyumaya çalışmalıyım. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]