Holdric Legend
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Hogwarts School of Witchcraft and Wizardry
 
AnasayfakapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Renesmee Angela Drâgomir.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Freja Lynxie
Ravenclaw 5. Sınıf
Ravenclaw 5. Sınıf
Freja Lynxie


Kadın Rp Partneri : Ceys. Ahaha. Regi'den sonra doğru yolu bulan genç işte. asdf.
Kan durumu : Tavuk kanı.
Mesaj Sayısı : 821
Kayıt tarihi : 28/02/10

Renesmee Angela Drâgomir. Empty
MesajKonu: Renesmee Angela Drâgomir.   Renesmee Angela Drâgomir. I_icon_minitimePaz Mayıs 09, 2010 7:10 pm

İlk olarak en 70 satırlık bir rp göndermeni istiyorum. Eğer o kadar uzun yazamazsan, yazabildiğin kadar yaz ve gönder.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Renesmee Da Silvera
Hufflepuff 3. Sınıf
 Hufflepuff 3. Sınıf
Renesmee Da Silvera


Kadın Rp Partneri : İSTEMİYORUM!!!!
Kan durumu : Safkan
Mesaj Sayısı : 1098
Kayıt tarihi : 24/01/10
Yaş : 28
Lakap : Nessie

Renesmee Angela Drâgomir. Empty
MesajKonu: Geri: Renesmee Angela Drâgomir.   Renesmee Angela Drâgomir. I_icon_minitimePaz Mayıs 09, 2010 7:23 pm

Çimliklerin üzerinde uzanmıştım. Etrafta bir sürü ağaç var. Hafif esen rüzgar yaprakların sallanmasına neden oluyordu. Etrafta gruplar halinde rengarenk çiçekler vardı.Karşımda da bir göl vardı. Gölün kenarında ki sazlar hafifçe sallanıyordu. Kelebekler birbirleriyle yarışır gibi hızlı hızlı kanat çırpıyorlardı. Üstümde kısa beyaz bir şort ve sarı renk yarım kol bir tişört vardı.Ve birden karşımda o belirdi. Taylor... Çok yakışıklıydı. Onu görmem bile kalbimin yerinden fırlayacakmış gibi atmasına sebep oluyordu. Yavaşça benim yanıma doğru yürürken bende dizlerimi yan yatırarak oturdum. Gözlerimi ondan alamıyordum. Yanıma geldi ve:
"Selam." dedi.
"Hoş geldin." dedim.
"Otursana." yanıma çok yakınıma oturdu. Oda benim gibi dizlerini yan yatırarak oturdu. Bir süre sadece bakıştık. Üstünde siyah bir tişört ve kot pantolon vardı. Sarı saçları biraz uzundu. Yana ve aşağı olacak şekilde taramıştı. Gözleri masmaviydi. Çok yakışıklıydı. Yavaş yavaş elini elimin üzerine koydu ve:
"Seni seviyorum." dedi. Gülümsüyordu.
"Bende seni." der demez dudaklarını dudaklarıma yapıştırdı. Onu büyük bir şevkle öpüyordum. Oda beni... Bir süre öpüştükten sonra ilk geri çekilen ben oldum. Geri çekildim ve o muhteşem suratına bir kere daha baktım. Beni kollarında sardı ve başını başıma dik olacak şekilde yasladı. Halimden memnundum. Ömür boyu böyle kalabilirdim. Ve sonra lanet olasıca bir ses duydum. Neye benzediğini çıkaramıyordum. Bir zil gibiydi. Lanet olsun bu benim çalar saatimin sesiydi. Yataktan kalkıp gözlerimi ovuşturdum ve lanet saatin alarmını kapattım. Evet maalesef bu bir rüyaydı. Ve bu rüyada bitmişti. Aptal hayatıma -gerçek hayatıma- geri dönmüştüm. Biliyordum ki Taylor hiçbir zaman benim olmayacaktı ama tabi ki bu bir hayaldi. Üstümü giyinip okula gittim. Dar kot pantolonumu. Beyaz ince tişörtümü ve siyah cepkenimi giydim. Saçlarımı açık bıraktım. Pembe, açık pembe, bir ruj sürdüm. Birazda allık sürüp anneme hoşça kal demeden evden çıktım. Hava sonbahardı ne çok üşüyor ne de çok terliyordum. Okula yetişince bahçe kapısından girmeye karar verdim. Bu kapıyı pek kimse kullanmazdı. Genellikle ön kapı kullanılırdı ama ben burayı daha çok seviyordum. Ağaçlarla doluydu. Kapıdan girmeden bir ses duydum. Gizlice gözetledim. Bu Taylor ve lanet olasıca sevgilisi Ambriel'di. Sessizce onları dinledim. Taylor ona bağırıyordu
"Yeter artık bitti. Ben Nessie'yi seviyorum. Seninle yapamam." Onları göremediğim için Ambriel'in nasıl bir tepki verdiğini bilmiyordum. Sadece sırtımı duvara yaslamış bekliyordum. Şok olmuş durumdaydım. Demek Taylor'da beni seviyordu. Ambrail konuşmaya başladı. Daha doğrusu bağırmaya
"Sana da sevgine de lanet olsun. Seninle en baştan çıkmamalıydım. Al o sürtük aşığını başına koy" dedi. Yavaşça duvarın kenarından gözetledim. Ambrail arkasını dönüp gitti. Taylor'sa ayakta bekliyordu. Çok aptalca bir harket yaptım ve ona doğru koşup onu kucakladım.
"Bende seni seviyorum" dedim. Şok olmuşa benziyordu ama o da beni sardı.
"Demek duydun. İşte sonunda itiraf ediyorum. Bende seni seviyorum..."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://ikidunyarpg.yetkinforum.com/
Freja Lynxie
Ravenclaw 5. Sınıf
Ravenclaw 5. Sınıf
Freja Lynxie


Kadın Rp Partneri : Ceys. Ahaha. Regi'den sonra doğru yolu bulan genç işte. asdf.
Kan durumu : Tavuk kanı.
Mesaj Sayısı : 821
Kayıt tarihi : 28/02/10

Renesmee Angela Drâgomir. Empty
MesajKonu: Geri: Renesmee Angela Drâgomir.   Renesmee Angela Drâgomir. I_icon_minitimePerş. Mayıs 13, 2010 9:26 am


Renkli olanlar: Noktalama işaretlerindeki hatalar.
# "Hoş geldin" değil, "Hoşgeldin!" ya da "Hoşgeldin." Bu tip hatalar her konuşmada vardı. Tırnak işareti olsa da, nokta, soru işareti veya ünlem kullanılır.
# Konuşmalara başlamadan önce iki nokta ve ya virgül kullanılır. Sen hiç bir noktalama işareti kullanmamışsın.
Yanıma geldi ve değili Yanıma geldi ve: Çünkü devamında bir konuşma gelecek.
# Demek Taylor'da. Bağlaç olan de/da ayrı yazıldığında kesme işareti ile atrılmaz.
Renkli olanlar: Eklerin yanlış kullanımı.
# de/da'ların kullanımını bilmediğini görüyorum. Pek çok kişide bu sorun var. Bağlaç olan da/de ayrı, edat olan da/de ise bitişik yazılır. Bunu akılda tutmak için çıkartıldığında anlam değişmiyor yalnızca anlamda daralma meydana geliyorsa bağlaç, anlam değişiyor hatta cümle anlamsız oluyorsa edattır.
Renkli olanlar: Akıcılığı engelleyen/yanlış yazılmış sözcükler/sözcük grupları.
# Kendin baktığında anlayacaksın. Sadece bir sözcük yanlış yazılmıştı. O da klavye hatası.

#Akıcılıkta ciddi sıkıntılar var. Yazdıktan sonra bir kez daha okursan yararı olacaktır diye düşünüyorum.
# Bu rp'ni bir kez daha okuduktan sonra dediklerimi dikkate alarak bir tane daha rp yazmanı istiyorum. Başarılar!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Renesmee Da Silvera
Hufflepuff 3. Sınıf
 Hufflepuff 3. Sınıf
Renesmee Da Silvera


Kadın Rp Partneri : İSTEMİYORUM!!!!
Kan durumu : Safkan
Mesaj Sayısı : 1098
Kayıt tarihi : 24/01/10
Yaş : 28
Lakap : Nessie

Renesmee Angela Drâgomir. Empty
MesajKonu: Geri: Renesmee Angela Drâgomir.   Renesmee Angela Drâgomir. I_icon_minitimeSalı Haz. 15, 2010 7:33 pm

Sabahın ışıkları gözümü kamaştırıyordu. Gözlerimi bir kaç kere kırpıştırdıktan sonra açtım. Pencere açık kalmış. Güneş bütün odayı aydınlatıyordu. Kafamı sağa çevirdim. Biricik aşkım Taylor henüz uyanmamıştı. Bu gün evliliğimizin ikinci günüydü. Şimdi soracaksınız madem yeni evlendiniz neden balayında değilsiniz? Balayında değiliz çünkü o kadar zengin değiliz. Ona güzel bir kahvaltı hazırlamak istedim. Nasıl olsa bu gün pazar günüydü. Pembe önü dantelli geceliğimin sabahlığını giyindim ve mutfağa girdim. Küçük tahta masanın üzerine açık mavi bir masa örtüsü serdim. Dolaptan salamı çıkarıp bir kaç dilim kestim ve yeşil renkli tabağa koydum. Daha sonra yumurta kızarttım. Taylor çok severdi yumurtayı. Peynir ve diğer yiyecekleri de masaya yerleştirdikten sonra kendi ellerimle ona portakal sıktım. Portakalları sıkarken birden yanağımda sıcacık bir dudak hissettim. Bu Taylor'du.
"Günaydın" dedi.
"Günaydın" dedim ve dudağına yapışıp onu öptüm. Onu sonsuza kadar öpebilirdim. Çünkü onu sonsuzdan bile daha çok seviyordum. Sarı ve siyaha kaçan saçları ensesine kadardı ve dağınıkken çok tatlı gözüküyordu. Masmavi gözlerini bana kilitlemişti. Arasını dönüp masaya baktı.
"Vay karım neler hazırlamış bana?" dedi ve dudağıma bir öpücük kondurup lavaboya geçti. Bende bu sırada sıktığım portakal suyunu sürahiye koyuyordum. Evimiz kutu gibiydi ama önemli olan şuydu ki : Biz çok mutluyduk! Yüzünü yıkadığını gelen su sesinden anlamıştım. Gelip masaya oturdu ve bende karşısına oturdum. Ondan gözlerimi alamıyordum. Biz yemeğimizi yerken birden telefon sesi geldi. Bu Taylor'un telefonuydu. Onun telefonu olduğunu çalan flüt sesinden anlamıştım. Müziği çok seviyordu ve müzik konusunda çok zevkliydi. Kalkıp telefonunu odadan aldı.
"Alo. Tabi ki hemen geliyorum." dedi ve telefonu kapattı. Yanıma geldi ve yanağıma bir öpücük kondurdu.
"Aşkım gitmem gerek. Şirkete bu gün reklam ajansları gelecekmiş." dedi. Ben tabi ki üzülmüştüm fakat onu üzmek istemedim.
"Tabi aşkım." dedim. Yanağıma bir öpücük daha kondurdu ve
"Teşekkür ederim seni çok seviyorum. Gidip giyinmeliyim" dedi ve odaya gitti. Bende kendi kahvaltıma devam ettim. İçimde bir burukluk hissediyordum. Sanki kötü bir şey olacakmış gibi. Kahvaltımı bitirmiştim. Kalkıp ellerimi yıkadım, dişlerimi fırçaladım ve odaya girdim. Saçlarını tarıyordu. Kollarımı boynuna sardım ve :
"Bu gün gitmezsen olmaz mı aşkım?" dedim.
"Olmaz bir tanem gitmem gerek." dedi. Çıkarken ona siyah şu iş adamlarının taşıdığı çantasını verdim. Beni son bir kez öptü ve çıktı. İçimdeki kötü his daha da artmıştı. Kafamı dağıtmak için dvdlerden ilk elime geçeni taktım ve koltuğa uzandım. Filme bakmıyordum bile. Bir ara çok güzel bir müzik çaldı. Dinlendirici bir müzik. O müzikle beraber sızıp kalmışım. Telefonun çalmasıyla uyandım. Gözlerimi ovuşturduktan sonra ayağa kalkıp telefonumu açtım.
"Alo?" Birden bütün vücuduma bir ürperti geldi. Çünkü telefondaki kişi ağlıyordu.
"Renesmee sana bir şey söylemeliyim ama öncelikle sakin ol ve bir yere otur. Ben Amedsia." Amedsia Taylor'un en küçük kardeşiydi. Koltuğa oturdum.
"Ne oldu söyle." dedim.
"Bak sakin ol tamam mı?" Bunları söylerken ağlıyordu. Bağırark:
"Lanet olsun. Ne söyleyeceksen söyle artık." dedim.
"Taylor... trafik kazasında öldü." dedi. Bir kaç saniye olduğum yere mıhlandım. Olanları idrak etmeye çalışıyordum. Taylor ölmüştü. Biricik aşkım. Hayatımın anlamı ölmüştü. Telefondan sesler geliyordu ben ise cevap veremiyordum. Ve birden yere yığıldım.

Gözlerimi açtığımda bir hastahane odasındaydım. Neler olduğunu hatırlamaya çalışıyordum. Evet Taylor ölmüştü. Olayları yeni yeni hatırlıyordum. Taylor ölmüştü... Bu acıyla ömür boyu yaşayamazdım. Kalkıp hemen üstümü giyindim. Amedsia'nın arabasının anahtarları sehpanın üzerindeydi. Alıp hemen bahçeye koştum. Koridorlarda kimse yoktu. Çünkü akşam olmuştu. Hemen arabaya bindim ve kontağı çalıştırdım. Arabayı geçen yaz Taylor'la gittiğimiz nehre doğru sürdüm. Çok hızlı gidiyorum. Arabanın göstergesi yüz yirmiyi gösteriyordu. Nehire yetişmiştim. Arkamda ağaçlar vardı. Şelalenin önne geldim ve bağırmaya başladım.
"Taylor. Taylor neredesin? Beni bırakamazsın hani hep yanımda kalacaktın? Hani hiç beni bırakmayacaktın?" dedim ve yere çöküp ağlamaya başladım. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Bu olamazdı. O ölmüş olamazdı. Hayır o ölmüş olamazdı. Birden ne yapacağıma karar veremedim ve yere yumruklarımla vurmaya başladım. Ben onsuz yaşayamazdım. Yaşamayacaktım da zaten. Şelalenin önüne geldim ve gökyüzüne baktım.
"Sen beni bıraktın ama ben seni bırakmayacağım." dedim. Gülüşü birden kulağımda çınladı. Ve en son evden çıkarken söylediği cümle. Seni seviyorum... Bu acıya daha fazla katlanamazdım. Şelalenin dibine geldim ve atladım. O an neler hissettiğimi hiç kimse bilemezdi. Şelalenin içine düştüğüm anda kafamı taşa çarptım ve bilincimi kaybettim. Artık hiçbir şey hissetmiyordum. Çünkü ölmüştüm...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://ikidunyarpg.yetkinforum.com/
 
Renesmee Angela Drâgomir.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Renesmee Angela Cullen
» Angela Zoéy Queen

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Holdric Legend :: Rp ye başlamadan önce :: Rpg Dershanesi :: Rpg Geliştime Derslikleri-
Buraya geçin: