Yorucu bir günün ardından yatağına uzanmış dinlenirken, yatakhanenin koridorundan gelen ayak sesleri yankılanıyordu. Bir süre sonra yatakhanenin tahta kapısı gıcırdayarak açıldı. Yurdun aksi ve yaşlı ihtiyarı yatakların önüne doğru ağır adımlarla ilerlemeye başladı. Bir süre etrafa bakındıktan sonra Daniel'la göz göze gelip yanına yovaşça yaklaştı.Yaşlı ve düzensiz nefesi beş metre ilerden bile hissedilebiliyordu. Yatakta yatmakta aynı zamanda ihtiyarın ne yapıcagını takip etmekte olan Daniel'a yaşlı ve huysuz bir ses tonuyla "Hey velet ben senin postacın degilim! Ayağına kadar paket getirmiyiceğim. Offf.. Neyse al, bu babandan gelmiş. Yatakhanenin ışığını açayım deme sakın!" Daniel bir anda şok olmuştu. Bir süre hareket etmeden paketin içinde neler olabileceğini düşündü.Yüzündeki şaşkın ifade yerini mutlu ve heycanlı bir yüz ifadesine bırakmıştı. Yovaşca doğrularak paketi eline aldı. Paket sıkıca sarılmıştı, oldukça da ağırdı. Paketi onu izleyen meraklı gözlerden korumak için yatak haneden çıkarak okuma odasına yöneldi.
Yurdun boş ve karanlık koridorlarında ayak sesleri yanklılanıyordu. Bir süre karanlıkta yürümeye devam ettikten sonra okuma odasının çiçek desenli ahşap kapısının önünde durdu. Yovasça kapıyı açıp içeri girdikten sonra kafasını koridora çıkarıp etrafa bakındı. Kapıyı arkasından kapayıp yovaşça kitledi.Kapını yanında duran eski tip lambayı açtığında odanın hafif meloş sarı renkli lambaları teker teker yanmaya başladı. Odanın sonunda duran masanın önüne geldi. Elindeki paketi masanın üstüne bıraktı. Yovaşça sandalyeyi çekip oturduktan sonra derin bir nefes alıp masanın yanında duran lambayı açtı. Bir süre pakete bakarak içinde neler olabilceğini tahmin etmeye çalıştı. Bir süre sonra bu çabasının anlamsız oldugunu en iyisi paketi açması olacağına karar verdi. Yovaşça paketin bantını açarken paketten bir mektup düştü. Paketi açmaktan vaz geçip masanın üstüne düşen mektubu aldı ve okumaya başladı
"Daniel buraya kadar zahmetsiz gelmiş olmana çok sevindiğimi bilmeni isterim. Ama unutma ki bu dağa yolculuğunun başı. Seni neden hiçbirşey sölemeden bırakıp gitmem hakkında konuşmayacağım. Zamanı gelince kafanda ki soruların tümüne cevap bulacaksın zaten. Sana neden bu paketi yolladığımdan bağsedeyim. Bir Angel yeni doğduğunda bilge Angellar tarafından kutsanır. Bu okuma bir ağin şeklinde yapılır. Okuma sonunda yeni doğmuş bebeğin dünyada ki yeri ve kullanıcağı silah belli olur. Sana düyada ki yerini söyleyemem çünkü bu yasaklanmıştır, cezasıda çok ağırdır. Fakat sana ne kullanıcağını söyliyeceğim. Senin okumanda bir ilk gerçekleşti Daniel. Senin kullanıcağın teknik Santoryu(3 kılıç tekniği). Şaşkınlığını tahmin edebiliyorum. Bir insanın iki eli vardır ve 3 kılıcı nasıl kullana bilir dediğini duyar gibiyim. İnan bana Daniel bunu bende bilmiyorum, bunu sen bulmalısın. Fakat endişelenme çocukluğundan beri aldığın eğitimler ve antıramanlar bu yüzdendi. Sana herşeyin cevabını bir gün öğreniceğini sölemiştim. Şimdiden bazılarına cevap bulmaya başladın diğerlerinede cevap bulacağına inanıyorum. Bu senin kaderin. Ondan vaz geçemezsin. Sana bunları anlattıktan sonra paketin içinde neler olduğuna geçebilirim. Paketin içinde iki adet kılıç var. Bu kılıçlar Angel ailesine ayit kılıçlardır. Dünyada tektirler ve sadece Angel'lara verilir. Sana giderken bir kılıç bırakmıştım. Onu yanına aldığını biliyorum o senin Chi katanan( Ruh kılıcın). Yani bu kılıçlar dövülürken kendisine sahip olacak Angelın kanıyla ıslatılır. Bu işlem kılıçları kendini tek bir efendiye adamalarını sağlar. Sende olan kılıçların isimleri ve özellikleri şu şekildedir;
Sandai Kitetsu(3. Seytan biçici): Bu kılıç sende ki kılıç. Bu kılıç diğer kılıçlardan dağa ağır ve keskindir. Bu özelliği efendisine daha ölümcül saldırılar yapmasını sağlar.Yanlız bu kılıca çok dikkat etmelisin. Bu kılıç lanetlidir! Senden başkası kullanırsa kullanıcı ve kılıç toz zerreciklerine dönüşür. O yüzden bu kılıca başkasının dokunmasına izin verme.
Wadō Ichimonji(İsmi olan kılıç):Bu kılıç sendeki kılıçlar arasında en dayanıklı olan kılıçtır. Bu kılıç asla yamulmaz veya kırılmaz. Oyüzden bu kılıcı sert seyleri kesmek için kullana bilirsin.
Shuusui(Kara kılıç): Bu kılıç kılıçların en gizemlisidir. Bu kılıcın yapıldığı metaryal diğerlerinden farklıdır.Bu farklılık onu diğer kılıçlardan hafif yapar. Buda efendisinin dağa güçlü saldırılar yapmasına olanak sağlar. Bu kılıcın rengi seni yanıltmasın. Rengi kara olasada gücü aktır.
Senden olan kılıçların kısaca özellikleri bunlardır. Fakat bu kılıçların gücü bunla sınırlı değildir. Her kılıcın kendine göre gizli bir gücü var. Bu gücü kendin keşfetmelisin. Bu kılıçların adını onutma! Bu kılıçların ismi sebepsiz değildir. Nedenini zamanı gelince öğreniceksin. O zamana kadar kılıçlar sana temel özelliklerinle yetecektir. Sana bir nasiyatta dağa bulunucam. Gücünü kullanırken uyguladığın tekniklere isimler verirsen kontrol etmeni kolaylaştıracaktır. Bu durum kılıçlarda da aynıdır. Unutma sen onlara güvenirsen onlarda sana güvenirler. Kılıçlarına saygı duy ve iyi bak. Bedenim yanında olmasada ruhum herzaman senin yanında olacaktır. Cesaretli ol oğlum! Bir gün tekrar görüşeceğiz. O zamana kadar ne kadar güçlenmiş olabileceğini bana göster.Arkadaşlar edin. Unutma arkadaşlarına herzaman güvenebilirsin. Üstünde yürüdüğün yol tek bir kişi için çok zordur. Gercek arkadasların sana yardım edicektir. Beni düşünme kendi görevine odaklan."
Daniel mektubu okuduktan sonra şaşkına dönmüştü. Babasının nasiyatlarını beyninin en önemli yerlerine kazımıştı. Paketi yovaşça açarak içinde ki kılıçlara elini sürdü. Beyaz kınlı kılıç onun dikkatini çekmişti. Paketten cıkarak masanın üstüne koydu. Yovaşça kınından çekerek kılıcın şarkısını dinledi. Kılıcıgın kınından çıkarken çıkardığı ses onu en kötü zamanlarında bile neşelendirmeye yetiyordu. "Bu Wadō Ichimonji olmalı." Elini kılıcın üstüne sürterken kendi kılıcından daha sert bir çelikten olduğunu anladı. Kılıcı sağ eline aldı. Havada bir kaç kez sallayarak dengesini test etti. "Dengesi kusursuz." Yüzünde tatmin olmuş bir yüz ifadesi vardı. Yovasça kılıcı masanın üstüne bırakarak paketteki diğer kılıcı sapından kavrayarak paketten çekti."Hıh.. Buda neyin nesi? Bir kılıç bukadar hafif ola bilir mi ?".Yüzündeki ifade yerini şaşkın bir ifadeye bırakmıştı.Kılıcı masanın üstüne koyarak yovaşça kınından çekti. Bu kılıcın şarkısı diğer kılıçlardan farklıydı. Kılıcın yüzeyini görünce birkez daha şaşırmıştı. Kılıç gerçekten siyahtı. Elini yüzeyine sürterek sesini dinledi. Sesinden en az diğer kılıç kadar sert ve keskin olduğu belliydi. Kılıcı tutarak habada bir kaç kez salladı. Kılıç hem çok hafif hemde muthiş dengeliydi. Yüzünde bir gülümseme belirdi. Yarın onu sıkı bir çalışma bekliyordu. Santoryu(3. kılıç tekniği)'yu nasıl kullanacağını bulması gerekiyordu.Tekrar yatak haneye dönüp iki kılıcı Sandai Kitetsu 'nun yanına bıraktı.Yatağına yatarak kollarını başının arkasına attı ve derin bir nefes aldı. Yüzünde bir gülümseme belirdi. Bundan sonra başına gelecekleri düşünerek çok heycanlanmıştı. Yarın için enerjiye ihtiyaç duyacağını düşünerek gözlerini kapayıp mutluluk ve huzur içinde uykuya daldı.
Konu: Daniel James Angel 
C.tesi Nis. 03, 2010 10:16 am
