Holdric Legend
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Hogwarts School of Witchcraft and Wizardry
 
AnasayfakapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Kompartıman 13*

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Jace Angel Night
Slytherin 5. sınıf & Bina Başkanı & Takım Kaptanı
Slytherin 5. sınıf & Bina Başkanı & Takım Kaptanı
Jace Angel Night


Erkek Rp Partneri : Freja
Kan durumu : Safkan.
Mesaj Sayısı : 416
Kayıt tarihi : 23/01/10
Yaş : 32
Lakap : JC.

Kompartıman 13* Empty
MesajKonu: Kompartıman 13*   Kompartıman 13* I_icon_minitimePerş. Nis. 22, 2010 9:06 pm

Şahıs: I. Tekil Şahıs

Jace
Daisy
Katie
Aislinn Sue

Bu sırayla Rp yazılacaktır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jace Angel Night
Slytherin 5. sınıf & Bina Başkanı & Takım Kaptanı
Slytherin 5. sınıf & Bina Başkanı & Takım Kaptanı
Jace Angel Night


Erkek Rp Partneri : Freja
Kan durumu : Safkan.
Mesaj Sayısı : 416
Kayıt tarihi : 23/01/10
Yaş : 32
Lakap : JC.

Kompartıman 13* Empty
MesajKonu: Geri: Kompartıman 13*   Kompartıman 13* I_icon_minitimePerş. Nis. 22, 2010 9:10 pm

New York'u terk etmekten ne kadar nefret etsemde mecburdum buna... Arkamda annem ve Kat ile dokuz üççeyrek peronuna doğru yürüyorduk. Sol elimde siyah baykuşum Wicked, sağ elimdeyse New York'ta neler olup bittiğini öğrenmemi sağlayan cep telefonum vardı. Normalde ihtiyacım olmayan bu telefon sayesinde muggle arkadaşlarımla konuşuyordum. Evet, muggleları sevmem ama nasıl eğlenileceğini biliyorlar.
Treni gördüğümde arkamı deöndüm ve Kat ile annemin birbirlerine sarıldıklarını gördüm. Annem bana baktı, gözleri üzgündü çünkü her yıl olduğu gibi bu yılda babam bizimle trene gelememişti. Adam belki bir metaformagustu ama bu her şeyin çok kolay olduğu anlamına gelmiyordu...
"Kardeşine dikkat et Angel..." anneme anlayışla baktım ama biraz fazla abartıyordu sanki; yanında ben varken kim Kat'e sorun çıkarmaya çalışırdı ki?
"Pekala." bu bir söze en yakın cevaptı benim için.
Baculları yerleştirip içeri girdiğimizde her yıl bindiğim kompartımana yaklaştım yavaşça. Bu sırada Kat'te beni takip ediyordu.
Okula dönmek sıkıcıydı bazen, bazense her şeyden daha iyi geliyordu; bu yıl olduğu gibi. Trene ilk binenlerdendim ve hızla 13. Kompartımana yerleştim. 13 uğursuzluktu belki ama benim en sevdiğim sayıydı bir yandan... Pencereden dışarıya baktım ve trene binenleri izledim; bazıları arkadaşlarıyla kucaklaşıyor, konuşuyor ve eğleniyordu. Bunları yapabilenler geçen yıl veya ondan önceki yıllarda Hogwarts'a gelmiş olanlardı. Slytherin armalı insanları arıyordu gözlerim ama ne yazık ki benim sınıfımdan olanların çoğu daha etrafta değildi. Annelerine sarılan çocuklara kaydı gözlerim; acaba kaç tanesi safkan bir Slytherin olma onuruna erişecekti, kaç tanesi biraz büyüdüğünde asil tarafa, karanlık tarafa hizmet edecekti? Gülümsedim yavaşça; çocuklar geldikleri okulla ilgili hiçbir şey bilmiyorlardı neredeyse, kim karanlık, kim aydınlık bilmiyorlardı...
Karşımda oturan kardeşime baktığımda birbirimize ne kadar benzediğimizi bir kez daha farkettim; aynı kurnaz bakışlar, aynı zehirli gülümseme ve aynı derecede etkileyici yüz hatları. Kat dışarıyı izliyordu ve bende cama yaklaştım iyice.
Camdaki yansımamı süzdüm, safir rengi gözlerim her zamankinden daha büyük görünüyordu ve yorgun bakıyorlardı, yorgun ve isteksiz... Oysa okula gitmek için yeterince sebebim vardı; dostlarım oradaydı, artık kendi odammışcasına benimsediğim odam oradaydı ve belki de en önemlisi, Regina orada olcaktı ve büyük ihtimalle bu trenin içinde bir yerlerde beni düşünüyordu...
Kompartımanın kapısı açıldığında gözlerim içeri giren kişiyi aradı ve kapıdakini gördüğümde içten bir gülümseme yayıldı kızların hayran olduğu dudaklarıma.
"Selam!"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Kompartıman 13* Empty
MesajKonu: Geri: Kompartıman 13*   Kompartıman 13* I_icon_minitimeCuma Nis. 23, 2010 11:45 am

Çok sıkıcı bir gündü gene, her gün kocaman evde tek başıma yaşamak. Belki zengin olabilirdim, belki istediğim alabilir, istediğimi yapabilirdim. Ama bir annenin ve bir babanın yerini hiç bir eşya tutmuyordu. En azında okulda sevdiğim bir kaç insan var diye, okula giderken mutlu olabiliyordum. Bir sürü kompartımanla karşı karşıyaydım. Hangisine binsem diye düşünürken, yanımda olan 1. sınıf öğrenciler dikkatimi çekti. Hepsi üzülüyorlardı, oysa ki Hogwarts ne kadar güzel bir yerdi. 13. kompartımana bindim, farkında olmadan. Artık kötüydüm, olabildiğince kötü. Hayat beni bu hale getirmişti. Bir prensesken, bir cadı olmuştum belki. İçeri girdiğimde Jace oradaydı, okulda özlediğim güzel yüzlerden biri. Gülümsedi o harika dudaklarıyla, "Selam!" dedi. Gülümseyerek karşılık verdim. "Selam, Nasılsın?" onu artık sevmediğimi düşünüyorken ve ona geçen yıldan hala kırgınken, onu yeniden görünce bir daha aşık oldum. Ama kendime engel olmalıydım. O beni orada bırakıp gidince çok üzülmüştüm, hem de çok. Ağlamak gibi şaçma bir şey yapmayacaktım. Gidip karşısına oturdum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Katie Lilly Night
Slytherin 2. sınıf
Slytherin 2. sınıf
Katie Lilly Night


Kadın Rp Partneri : Yok. Ne yani olması mı lazım? Şu üç günlük sihir camiasında o olsa n'olur olmasa n'olur. Yanlış mı düşünüyorum?
Kan durumu : Safkan
Mesaj Sayısı : 193
Kayıt tarihi : 28/03/10
Yaş : 30
Lakap : Lil-Kat-Katly

Kompartıman 13* Empty
MesajKonu: Geri: Kompartıman 13*   Kompartıman 13* I_icon_minitimeCuma Nis. 23, 2010 12:09 pm

Abim in attığı küçük adımlara karşılık ben ve annem resmen koşuyorduk. Bu çocuğun ayakları ne kadar büyüktü böyle diye geçirdim içimden. Sonra kafamı öne eğip kendiminkilere baktım. 5 yaşındaki bir çocukla kıyaslanabilecek kadar ince ve kısaydılar. Ama en azından beni taşıyabiliyorlardı. Birlikte dokuz üççeyrek peronuna doğru ilerliyorduk.
Treni gördüğümde gözlerim dolduğunu hissettim bir anda. Kahretsin! Hiç kimse beni ağlarken görmemeliydi. Bunu sadece annem ve abim biliyordu. Göz yaşlarım akmasın diye gözlerimi yukarı diktim. Bir hareket yapsam hemen aşağı süzülecekti yoksa göz yaşlarım. Anneme döndüm daha sonra. Kendimi daha fazla tutamadan boynuna sarıldım. O da bana aynı şevkat ve sevgiyle sarıldı. Ondan ayrıldığımda abimin bizi izliyor olduğunu gördüm. Gözlerindeki anlayışı net olarak görebiliyordum. Hafifçe gülümsedim ona da. Annem abime bir şeyler söyledikten sonra abimle birlikte 13. Kompartıman a girdik. Boştu. Niye buraya girdiğimiz konusunda hiç bir fikrim yoktu. Olmasına da gerek yoktu zaten. Abimin bir bildiği vardır herhalde. Yada yoktu. Kimim umrunda?
Abim kendine bir yer seçip oturdu. Bende elimdeki siyah çantamla karşısına geçtim. Bir süre çevreme bakındım. Etrafa yabancı gözlerle bakan insanların sesleri ne zaman bitecek bilmiyordum ama bitmesini de istemiyordum. Biraz da olsa iç sesimi bastırıyorlardı. Daha sonra kafamı sağımdaki caa doğru çevirdim ve dışarıyı izlemeye başladım. Abim de dışarıyı izliyordu...
Kompartımanın kapısının sesini duyunca kafamı kapıya doru çevirdim. Uzun, sarı saçlı bir kız abime bakıyordu. Abim de ona. Daha sonra abimin özgüven dolu sesini duydum: "Selam!"
Kız da ona karşılık verdi: "Selam, Nasılsın?" Daha sonra gelip yanımıza oturdu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://httt://www.prepcdacka140@blogspot.com
Aislinn Sue Le Roux
Slytherin 4. sınıf
Slytherin 4. sınıf



Kadın Rp Partneri : yok.
Kan durumu : Safkan
Mesaj Sayısı : 94
Kayıt tarihi : 18/04/10
Lakap : Ash, Sue'cuk... ^.^

Kompartıman 13* Empty
MesajKonu: Geri: Kompartıman 13*   Kompartıman 13* I_icon_minitimeCuma Nis. 23, 2010 11:19 pm

Siyah, sade bavulumun içine zümrüt yeşiliyle bezenmiş formalarımı tıkarken buz mavisi gözlerim yanıyordu. Her sene aynı şey... Hogwarts'a gelişimin ilk senesinden anılar uçuşuyordu aklımın bir köşesinde...

Babam elini benimkine dolamış, yüzümde onunkine yapışmış dalgın gülümsemeye karşı gelen mutsuz bir ifade, ilerliyoruz 'peron dokuz üç çeyrek'e doğru. Her saniye daha da büyüyor babamdan ayrılacak olmanın korkusu, üzüntüsü...

Yatağımın altından çıkan kar küresini görünce şaşırdım. Kürenin içinde bir penguen vardı karların içine gömülmüş... Küçükken babama küre hakkında sorduğum soruyu hayal meyal hatırlıyordum: "Penguen orada sıkılmıyor mudur?" Babam gülümsemiş ve "O mutlu... Mükemmel bir dünyanın esiri olmuş." demişti. Bir süre karların sihirli bir şekilde süzülüşünü izledikten sonra küreyi de bavuluma koydum.

Babam cesaret verircesini elimi sıkıyor, ama ben bakışlarımı başka yöne çeviriyorum. Gözlerimin dolduğunu görmesini istemiyorum çünkü... Onlarca Muggle'ın içinde dikilirken kulağıma eğilip "Hazır mısın?" diye fısıldıyor. Kalbim tam tersini haykırsa da evet anlamında sallıyorum başımı. Ağzımı açarsam kusacak gibi hissediyorum kendimi...

Bavuluma Quidditch giysilerimi de yerleştirdikten sonra kapağını kapadım ve sapından tutup kaldırdım. Merdivenlerdeki tozları kaldıra kaldıra indim en alt kata. Malikane o kadar büyüktü ki bunu yapmam on dakika sürdü... Malikanenin dev giriş kapısını kaparken uç uç tozunu kullanmama olanak veren barın sahibi Landis'e bahşiş vermeyi aklımın bir köşesine yazdım.

Bize dikkat etmeyen Muggle'ların arasından koşarken gözlerimi kapıyorum. Duvara çarpacağımızı düşünüyorum, oysa gözlerimi açtığımda karşımda sert duvarı değil, kırmızı Hogwarts ekspresini buluyorum. Beni babamdan ayıracak olan tren...

Bara vardığımda Landis'in orada olmadığını farkettim. Hep kuyruğunda dolaşan asistanına nerede olduğunu sorduğumda hasta olduğunu söyledi. Üzülmüştüm, çok tatlı bir adamdı... Uç uç tozunu avuçlarken Çatlak Kazan'ı gözümde canlandırdım. Tam orada olduğuma inanacak duruma geldiğimde şöminenin içine adım attım, tozları bıraktım ve "Çatlak Kazan!" diye bağırdım. Tozların içinde kaybolmadan önce son gördüğüm şey, asistanın beni beğeniyle süzüşüydü...

Kedim Yuki'nin içinde bulunduğu kafesi ve bavulumu yere bırakıyorum. Babam beni gururla süzüyor, onun gibi bir Slytherin olacağıma emin. Bense istemiyorum... Slytherin olmayı değil, ayrılmayı! Kendimi tutamayıp ağlamaya başlıyorum babamın kollarını koşup...

Birkaç saniye içinde Çatlak Kazan'a vardım. Tom'a bir selam verdikten sonra dışarı attım kendimi. Babam Azkaban'a gittiğinden beri konuşmayı sevmez olmuştum... Hızlı adımlarla kaldırımın ucuna yürüdüm ve önüme gelen ilk taksiye bindim. Taksi şoförü beni tren istasyonuna götürürken aceleci Muggle'ları izliyordum.

Babam eliyle başımı okşarken asaletini bir yana bırakıyor. Aramızdaki bağ kandan öte... Sevgi... "Noel'de gel, olur mu?" diye fısıldıyor. "Tamam." diye mırıldanıyorum, "Seni seviyorum baba..."

"Ben de seni tatlım." Son sözlerimiz...

Taksiden inerken taksi şoförüne parasını uzattım; her ihtimale karşı yanımda Muggle parası bulunduruyordum. Hızlı adımlarla
tren istasyonuna doğru ilerlemeye başladım. Gözlerim taş zemindeydi, ama bakışların üzerimde olduğunu hissedebiliyordum. Hiç istemesem de, dikkat çekici bir görünüşüm vardı. Dokuzuncu ve onuncu peronların arasındaki duvarın önüne varana kadar kafamı kaldırmadım. Dalgın bir tavır takınarak kolumu duvara dayadım ve içinde kayboldum. Birkaç saniye sonra aşina olduğumu trenden fışkıran dumanları soluyordum...

Trene binerken çoğu eski öğrencinin yaptığı gibi tanıdık yüzler aramadım. Onlar beni bulurdu... Biraz yürüyüp içinde boş yer olan bir kompartıman bakındım, bulmam çok da zor olmadı. Kompartıman 13'in kapısını aralarken karşıma kimlerin çıkacağına dikkat etmemiştim.

Hoş sürpriz... Night'lar ve kardeşim gibi sevdiğim Daisy...

Hafifçe gülümsedim ve "Selam!" dedim. Normalde konuşmak için bu kadar hevesli olmazdım, ama Daisy'yle konuşmak diğerleriyle olduğu gibi sıkıcı değildi. O, beni her zaman mutlu ederdi. Jace'in yanına otururken yüzümdeki gülümseme daha da büyüdü. Her ne kadar depresif bir tavır içinde olsam da ben bir kızdım ve yakışıklı oğlanlarla takılmak hoşuma gidiyordu. Ama faha fazlası değil...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jace Angel Night
Slytherin 5. sınıf & Bina Başkanı & Takım Kaptanı
Slytherin 5. sınıf & Bina Başkanı & Takım Kaptanı
Jace Angel Night


Erkek Rp Partneri : Freja
Kan durumu : Safkan.
Mesaj Sayısı : 416
Kayıt tarihi : 23/01/10
Yaş : 32
Lakap : JC.

Kompartıman 13* Empty
MesajKonu: Geri: Kompartıman 13*   Kompartıman 13* I_icon_minitimeC.tesi Nis. 24, 2010 6:08 pm

"Selam, Nasılsın?" her zamanki sesiyle -ve birazda heyecanla sanırım- cevap verdi Daisy. Gülümsedim. Daisy benden bir yaş küçük ama gerçekten beraberken çok eğlendiğim biri.
"İyiyim sen?" diye cevapladım onu Daisy Kat'in karşısına oturmaya hazırlanırken. Bana cevap vermeden önce sarı saçlarını topladı ve gülümsedi. Gözlerinin içi parlıyordu gülümsediğinde. Bana tam cevap verecekken kapı yavaşça açıldı ve kompartımanın son yolcusu içeri girdi. Ash'i gördüğüme sevinmiştim çünkü okula beraber başlamıştık ve o günden beri iyiki var dediğim insanlardandı. Saçları Daisy'ninkiler dibi sarıydı ama Daisy'nin saçlarından çok daha uzundu. Bu arada gelenin bir Slytherin olması iyi olmuştu çünkü içeri giren bir Huff veya Mavi olsaydı gerisin geri dışarı çıkarılacaktı.
"Selam!" dedi Ash içeri girdiğinde. Sesi mutlu ve heyecanlıydı. Tek boş yer benim yanım olduğu için yanıma yaklaştı ve oturmaya hazırlandığında gülümsemesi genişledi.
"Pekala, anlatın bakalım tatiliniz nasıl geçti?" diye sordum tren hareket ettiğinde. Herkes birbirine baktı ve ilk konuşan Daisy oldu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Kompartıman 13* Empty
MesajKonu: Geri: Kompartıman 13*   Kompartıman 13* I_icon_minitimePaz Nis. 25, 2010 4:00 pm

Soruma karşılığı gecikmedi Jace'in "İyiyim sen?"  o içten gülümsememle gülümsedim yüzüne ellerimi saçlarıma attım, tam cevabı verecekken kapı açıldı ve içeri son yolcumuz Sue girdi. Son yolcunun o olmasına o kadar çok sevinmiştim ki. Onu o kadar çok seviyordum ki, bunu kelimeler ile anlatamazdım. O daa beni öyle tabi. Boyu uzamış ve büyümüştü. Saçları da olduğundan daha uzundu. Onun saçlarını kıskanmıyor değildim. O gerçekten tatlı bir kızdı. Tabi Slyt. için sadece... küçük bir gülümseme ile  "Selam!" dedi ve yanımıza oturdu. Birbirimize öylece bakıyorduk, kimsenin sesi çıkmıyordu. Sessizliği bozan Jace oldu. Yüzümü Jace'den kaçırmaya çalışıyordum. Çünkü gözlerine baktığım zaman, gözlerimi gözlerinden ayıramıyordum. Ve oldukça komik bir duruma düşüyordum. "Pekala, anlatın bakalım tatiliniz nasıl geçti?"  yüzünü bana çevirmişti. Sanırım ilk cevap verecek olan ben olmalıydım. Yalan mı söyleseydim yoksa gerçeklerimi koca yaz ne yaptım ki. "Uzun ve sıkıcı bir yaz geçirdim. Arkadaşlarımın zoruyla tatil köyüne gittik. Saçma saçma insanlarla geçirdim. Koskoca tatil köyünde doğru düzgün bir insan yoktu. Ya yirmidört saat alışveriş yapan saçma insanlar ya da sevgi pıtırcığı yapış yapış kişiler. Bütün yaz akşamları oturup içtim ve sarhoş oldum. En eğlenceli yanı o olsa gerek, karışan da yok nasıl olsa..." saçma bir açıklama olmuştu. İçimdeki tüm nefreti haykırmıştım resmen... hepsi yüzüme şaşkın şaşkın bakıyorlardı. Daha farklı cevap beklerler gibiydi. Gülümsedim ve "Ne, ne bekliyordunuz... para harcıyorum işte. Siz söyleyin o zaman yaa" dedim. Ne bekliyorlardı ki benden, para mı harcıyım yirmi dört saat, o kadar para harca harca gene bitmez zaten. Yüzümü Katie'e çevirdim. İlk ondan dinlemek istiyordum, benden bir yaş küçüktü ama daha eğlenceli şeyler yaptığına emindim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Katie Lilly Night
Slytherin 2. sınıf
Slytherin 2. sınıf
Katie Lilly Night


Kadın Rp Partneri : Yok. Ne yani olması mı lazım? Şu üç günlük sihir camiasında o olsa n'olur olmasa n'olur. Yanlış mı düşünüyorum?
Kan durumu : Safkan
Mesaj Sayısı : 193
Kayıt tarihi : 28/03/10
Yaş : 30
Lakap : Lil-Kat-Katly

Kompartıman 13* Empty
MesajKonu: Geri: Kompartıman 13*   Kompartıman 13* I_icon_minitimePaz Nis. 25, 2010 4:20 pm

Abim Daisy'nin sorusunu karşılıksız bırakmadı. O sırada içeri Sue girdi. Kompartımanın son yolcusunun Sue olduğuna sevinmiştim. Seviyordum onu. Aramız iyiydi işte. İçeri girdiğinde önce kısaca bizi süzdü ve o tatlı sesi duyuldu: "Selam!." Gelip yanımıza oturdu o da. Kimseden çıt çıkmıyordu. Daha sonra sessizliği bozan abim oldu: "Pekala, anlatın bakalım tatiliniz nasıl geçti?" Dönüp abime tatilimi anlatıcak halim yoktu zaten birlikteydik tüm tatil. Abimin arkadaş buluşmaları deşında... Ama kızlar tatilimiz hakkında hiçbir şey bilmiyorlardı ve onlara anlatabilirdim. Ben bunları düşünürken Daisy konuşmaya başladı:"Uzun ve sıkıcı bir yaz geçirdim. Arkadaşlarımın zoruyla tatil köyüne gittik. Saçma saçma insanlarla geçirdim. Koskoca tatil köyünde doğru düzgün bir insan yoktu. Ya yirmidört saat alışveriş yapan saçma insanlar ya da sevgi pıtırcığı yapış yapış kişiler. Bütün yaz akşamları oturup içtim ve sarhoş oldum. En eğlenceli yanı o olsa gerek, karışan da yok nasıl olsa..." Tatil köyü demek.. Aslında tatil köylerine karşı hep bir ilgim olmuştur. Sempatik ve sıcak gelmişlerdir bana. Ama içip sarhoş olması pek de hoşuma gitmemişti. Ona öyle bir bakmış olacağıza ki, tekrar bize dönüp: "Ne, ne bekliyordunuz... para harcıyorum işte. Siz söyleyin o zaman yaa" dedi. E-evet haklıydı aslında. Daha sonra gözlerini bana doğru çevirdi. Bu benim anlatmam gerektiği anlamına geliyordu. "Eğer abimin aklına uysaydık biz de sıkıcı bir tatil geçirecektik. Tatilin başlarında evde duralım diye tutturdu. Ben kesinlikle istemiyordum bunu. Daha sonra annem California'daki çiftliğe gitmeyi önerdi. Abim biraz mırın kırın etti ama sonunda onu ikna etmeyi başardık. Orada bayaa eğlendik aslında. Tabi işin dönüş kısmı biraz kötü oldu. Ne oldu inanmayacaksınız! Kayboldum! Evet, tren istasyonunda kayboldum ve bavullarımın üstüne oturup etrafa bakınmaya başladım. Daha sonra sağolsun abim beni buldu. Olayın ardından çok güldük tabi..." Hepsinin suratında bir gülümseme bana bakıyorlardı. Aslında bu tarz ortamlarda utangaç olurdum ama ortamın sıcaklığı bana da geçmiş ve rahatlatmıştı beni.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://httt://www.prepcdacka140@blogspot.com
Aislinn Sue Le Roux
Slytherin 4. sınıf
Slytherin 4. sınıf



Kadın Rp Partneri : yok.
Kan durumu : Safkan
Mesaj Sayısı : 94
Kayıt tarihi : 18/04/10
Lakap : Ash, Sue'cuk... ^.^

Kompartıman 13* Empty
MesajKonu: Geri: Kompartıman 13*   Kompartıman 13* I_icon_minitimeSalı Mayıs 04, 2010 8:22 pm

Ben kompartımana girip oturduktan sonra rahatsız edici bir sessizlik olmuştu. Sessizlikten nefret ederdim ve ne yazık ki lanet malikanede ondan başka bir şey yoktu... Hogwarts'a geldiğim için sevinmemin bir nedeni de buydu. Her zaman bir hareket ve gürültü olurdu. "Pekala, anlatın bakalım tatiliniz nasıl geçti!" dedi Jace, ben düşüncelerimle boğuşurken. Lanet olsun! Ne diyecektim? Yaz boyunca malikanede oturup piyano çaldığımı mı... Bütün yaz yaşadığım en hareketli şey Landis'le düzenlediğimiz satranç turnuvalarımızdı - genellikle o kazanırdı -. Panik içinde diğerlerini süzdüm, neyse ki onların bakışları Daisy'nin üzerindeydi. O da bunu farketmiş olmalı ki "Uzun ve sıkıcı bir yaz geçirdim." dedi gözlerini devirerek, "Arkadaşlarımın zoruyla tatil köyüne gittik. Saçma saçma insanlarla takıldım..." O bu durumdan çok mutsuz olmuş gibi görünüyordu, oysa ben onun yerinde olmayı ne kadar da isterdim... "Koskoca tatil köyünde doğru düzgün bir insan yoktu. Ya yirmi dört saat alışveriş yapan saçma insanlar ya da sevgi pıtırcığı yapış yapış kişiler!" Sevgi pıtırcığı ha? Gülümsedim. "Bütün yaz akşamları oturup içtim ve sarhoş oldum. En eğlenceli yanı o olsa gerek, karışan da yok nasıl olsa..." Benimkine göre çok daha güzel bir yaz geçirmişe benziyordu, ama diğerleri öyle düşünmüyor gibiydi. "Ne?!" dedi isyankar bir tavırla, "Ne bekliyordunuz? Para harcıyorum işte! Siz söyleyin o zaman ya!"

Bakışlar Katie'ye çevrildi. En küçüğümüz de, en olgunumuz da oydu... Hafif bir tebessümler başladı anlatmaya: "Eğer abimin aklına uysaydık biz de sıkıcı bir tatil geçirecektik. Tatilin başlarında evde duralım diye tutturdu, ama ben kesinlikle istemiyordum bunu... Daha sonra annem California'daki çiftliğe gitmeyi önerdi. Abim biraz mırın kırın etti ama sonunda onu ikna etmeyi başardık. Orada bayağı eğlendik aslında!" Tek ben mi eğlenmedim diye endişelenmeye başlamıştım... "Tabi, işin dönüş kısmı biraz kötü oldu. Ne oldu inanmayacaksınız! Kayboldum! Evet, tren istasyonunda kayboldum ve bavullarımın üstüne oturup etrafa bakınmaya başladım. Daha sonra sağolsun abim beni buldu. Olayın ardından çok güldük tabii..." Kaybolmuştu demek! Gülmeye başladım, Katie'yi tren istasyonunda şaşkın şaşkın dolaşırken hayal edebiliyordum... Tabii, bir süre sonra kahkahalarım kesildi; çünkü anlatma sırası bendeydi. Yavaşça öksürdüm ve "Ben..." diye mırıldandım, ne anlatacaktım? "Paris'teydim gene... Piyano çaldım, beste falan yaptım..." Yanaklarım kızarmıştı. Derken kurtarıcım kapıda belirdi, kazan pastaları! Hemen kompartımanın kapısına koştum ve herkese yetecek dev bir çikolata yığınıyla geri döndüm. Benim tatil konusunun kaynamış olmasının sevinciyle ağzıma çikolataları tıktım.

Yolculuğun devamının bir bölümü kahkahalar, bir bölümü kart oynamak - kartları Katie getirmişti -, bir bölümü de Daisy'nin bulduğu Muggle dergileriyle dalga geçmekle geçti... Daha ne olduğunu anlamadan dünyada en sevdiğimiz yere varmıştık...

Hogwarts...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kompartıman 13*
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kompartıman 6*
» Kompartıman 2
» Kompartıman 7*
» Kompartıman 11.
» Kompartıman 1

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Holdric Legend :: Büyücü Londrası :: Diğer :: Tren İstasyonu :: Hogwarts Ekspresi-
Buraya geçin: