Ders - 1

Konu: Ders - 1 C.tesi Mayıs 08, 2010 7:56 pm

Hava:Güneşli

Zaman:İlk Ders Saati
Kurgu:Selena ilk dersi için oldukça heyecanlıydı.Sınıfa girdiğinde öğrencilere gülümsedi ve ona ayrılmış bölüme oturdu.Zaten herkes onu tanıyrdu.Amam o bazılarını tanımıyordu.Bu yüzden kendilerini tanıtmalarını istedi.İlk ders olduğu için fazla sıkmayacaktı.Zil çaldığında yerinden kalktı ve öğrencilere gülümseyerek sınıftan ayrıldı.

Konu: Geri: Ders - 1 Ptsi Mayıs 10, 2010 7:42 pm

Kira sınıfa erkenden gidip dikkat çekemeyeceği bir yere oturdu. Işıkları yakma gereksinimide duymamıştı. Sınıf demesine rağmen burası muggleların dünyasındaki sınıflardan değildi. Kira'yı yetiştiren aile büyücü olduğundan evde eğitim görmüştü fakat insan okullarına resmi sınavlar için gittiğinden okullarını biliyordu. Bazen o okullarda okuduğunu hayal etmişti ama sürekli kimliğini saklamak zorunda olmak sahte bir hayat yaşamak demekti.
Burası yani sözde sınıf ise çeşitli sihirli yaratık figürleriyle süslenmişti. Işıklar yanmasada gün ışığı sayesinde bu figürleri rahatlıkla görebiliyordu.
Kira'nın gelişinden on dakika sonra sınıfa iki kız geldi. İkiside heyecanlarını saklayamıyor gibiydiler. Işıkları biraz açtılar. Artık oda daha net gözüküyordu. Kızlar ilk önce Kira'yı farketmediler ve hemen kendilerine bir masa seçip yerleştiler. Kıkırdaşıp birbirleriyle konuşurken Kira aslında onların ders için değil bu sabah yaşadıkları bir olay yüzünden bu kadar heyecanlı ve mutlu olduklarını anladı. Fakat konu pekte çekici gelmediğinden dinleme zahmetine girmedi. Kızlardan birinin tıpkı Kira'nınki gibi sarı uzun saçları vardı. Gözlerinin çok güzel bir yeşil tonu vardı. İçinden bal rengi kırıntılar seçilebiliyordu. Cüppeleri olmasada Hufflepuff olduklarını anlamak pekte zor değildi. Diğer kızın ise siyah en az arkadaşınınki kadar uzun saçları vardı. Esmer olmasına rağmen yüzünde hafif pembelikler vardı. Bu pembelikler onu daha da sağlıklı gösteriyordu. Kira tam ikinci kıza göz gezdirmeye başlamışken kızlar sonunda Kira'nın varlığının farkına vardılar.
"Hey.. Merhaba!" dedi sarışın olan neşeli bir sesle.
Diğeri de onun dediğini tekrar etmişcesine gülümsedi. İkiside dinleniyormuş izlenimine kapılıp rahatsız olmamıştı.
"Merhaba" diye karşılık verdi Kira. Fakat onlar kadar konuşmaya can atan bir heyecana sahip değildi.
Onlarda bunu farketmiş olasalarki hemen önlerine dönüp kendi konuşmalarına döndüler. Aynı esnada sınıf hızlı hızlı dolmaya başladı. Önündeki duvardaki ayaklı büyük saate baktı. Dersin başlamasına beş dakikadan az kalmıştı. Son öğrencilerde yerlerine otururken masasında tek başına oturan tek kişi Kira'ydı.
Adının Selena olduğunu duyduğu öğretmen kendinden emin görünmeye çalışan adımlarla sınıfa girdi. Selena saklamaya çalışsada Kira'nın onun heyecanlı bir öğretmen olduğunu anlaması için bir kaç saniye yetmişti. "İsmim Selena Marie Black. İlk ders ve hava çok sıcak." Hafifçe kıkırdadı. Gerçekten genç ve diri biriydi. "Bu seneki Sihirli Yaratıkların Bakımı dersinize ben gireceğim. Genç olduğumdan sizi yanıltmak istemem. Tecrübeli bir öğretmenim." Selena biraz duraksadıktan sonra canlı bir sesle konuşmasına devam etti. '' Evet ben kendimi tanıttım.Şimdi sıra sizde.İlk olarak kim kendini tanıtmak ister? ''
Kira aldırmaksızın sınıfı kaçamak bakışlarla gözlüyordu. Kimse kendini tanıtmaya gönüllü olacak gibi değildi. Tabi Kira da böyle bir şey yapmayı aklından bile geçirmiyordu. Gözlerini Selena'ya dikmiş onun yüzündeki azalan hevesi izliyordu. Kimseden bir ses çıkmayınca Selena hafifçe iç geçirdi. Kira neredeyse onun bu haline acıyacaktı ama Selena'nın "Belki genç bayan siz kendinizi tanıtan ilk kişi olmak istersiniz?" demesiyle içindeki acıma duygusu yine nötrleşti.
Bu hayır deme şansının olmadığı kibarlık olsun diye söylenmiş bir cümleydi sadece. Kira bir iki saniye öylece Selena'ya baktı sonra kendini tanıtmaya başladı. "İsmim Kira. Bu ilk yılım. Sihirli yaratıkların bakımı konusunda sizinde söylediğiniz gibi deneyimli olduğumu söyleyebilirim. Aaa" Bir saniye tereddüt etti. Sonra umursamadan ailesinden bahsetmektense sihirli yaratıklardan bahsetmenin daha iyi olacağını düşünerek "Bir Zümrüdü Anka Kuşu'm var." dedi.
Sınıfta birden mırıltılar başladı. Sonuçta Anka Kuşları sihirli yaratıklar içerisindeki en nadir türlerden biriydi. Selena sınıftaki mırıltıları kesmek için öğrencilere birer bakış atıp Kira'ya döndü. Ve evet..! Bu konu öğrencilerin ve Selena'nın ilgisini çekmiş gibiydi. Ailesine -biyolojik ailesine veya onu yetiştiren aileye- değinmeden bu kendini tanıtma faslını geçmişti.
Selena hoş bir sesle "Çok ilginç." diye mırıldandı. "Uzun zamandır bir Anka Kuşuna rastlamadım"
Hemen masasına gitti ve eline ders kitabını aldı. "Yüzdördüncü sayfayı açın lütfen. Hem sizi ilk günden sıkmayacak hemde şuanki muhabbetimizin devamı olarak Anka Kuşlarıyla ilgili ufak bir metin var."
Sınıfta hafifçe göz gezdirdi. Kira'dan sonra gelen iki kızdan sarışın olanına bakarak hafif bir gülümsemeyle "Önce kendinizi tanıtıp sonra bize metni okur musunuz?" dedi sesinde yine aynı kibar tonlama vardı.
Kız başıyla onaylayarak kendini tanıttı ve metni okumaya başladı. Metin bittikten sonra öğrencilere kendilerini tanıttırıp metinle ilgili hafif yorumlar yaptırttı. Kira konuşmasından uzun zamandır bir Anka Kuşu görmemiş olsada onlar hakkında çok şey bildiğini anlayabilmişti.
Son öğrencide kendini tanıttıktan ve metinle ilgili yorumunu yaptıktan sonra Selena yine o kibar ve neşeli gülümsemesini takınıp "Pekala bu günlük bu kadar. Hepinize teşekkürler" dedi. Sonra hafif neşeli ama bir andanda ciddi bir tonda "Şimdi sınıfımı boşaltın. Hadi bakalım." dedi ve arkasını dönüp ders kitabını masasına koydu.
Ayağa kalkıp hiç duraksamadan sınıfı terkettim.

Konu: Geri: Ders - 1 Paz Mayıs 16, 2010 10:12 am

İksir sınıfından çıktığı gibi yeniden soğuk ve rutubetli koridordan geçmeye başladı. Anlamsız fobisi başına iyice dert olmuştu. Ah şu zindanlar. Evdeki hizmetçilerin onu evdeki odalara kilitlemesi sonucu oluşmuştu. Hafifçe sendeleyerek merdivenleri çıkıp annesinin hediye ettiği saatine baktı ve biraz oturup dinlenmek için vaktinin olduğunu gördü. Hızlanarak ortak salona gitti ve elindeki kalın kitapların çıkardığı gürültüye aldırmadan masanın üzerine bıraktı. Kendini geniş, yumuşak koltuklara bırakarak ellerini ağrımaya başlayan başına götürdü. İlk derste bile böyle yoruluyorsam vay halime diye geçirdi içinden. Yeniden saatine bakıp ayağa kalktı ve önce saçlarına iyi bir şekil verdi. Sonrada hızla yatakhaneye çıkıp iksir kitaplarını dolabına koydu ve bir sonraki ders için ktaplarını aldı. Sihirli Yaratıkların Bakımı. Aslında pek ilgisini çekmiyordu bu ders fakat son iki senedir kolay olduğu için bu derse giriyordu. Dönemeçli merdivenleri inerek yatakhaneden çıktı ve hızla kendini ortak salondan dışarıya atıp hogwarts'ın o biraz gürültülü koridorlarında ilerledi. Onu gören bir kaç birinci sınıf öğrencileri neşeyle el sallarken Florence sadece yüzünü buruşturup onlara tiksinti ile bakmakla yetindi. Daha da dalgalanmış saçlarını savurarak hızlı adımlarla dersliğe girdi ve anlaşılmadık bir şekilde ön sıralara oturup arkasına yaslandı. Derslik yavaşça dolarken çoktan dedikodular başlamıştı. Profesör Selena esmer bir kızın arkasından sınıfa girdi. "Merhaba çocuklar. Gördüğünüz gibi yine birlikteyiz. " Kendi sandalyesine yavaşça kuruldu ve etrafına bakındı. "Evet. İlk dersimiz olduğundan dolayı yeni arkadaşlarımız kendilerini tanıtsınlar bakalım."Gülümseyerek kısa bir konuşma yaptı ve bazı yeni öğrencilerden kendilerini tanıtmalarını istedi. "İyi günler sınıf!"Bu sıkıcı işin bitiminde zil çalınca profesör ödev vermeden sınıftan çıkıp gitti.

Konu: Geri: Ders - 1 Perş. Mayıs 20, 2010 11:28 am

Sihirli Yaratıkların Bakımı... En sevdiği derslerden biriydi Ned'in. Pek fazla derse ilgisi yoktu ama bu ders farklıydı. Sihirli ve fantastik ve heyecanlı ve süper ve... Güzel işte... Hemen derse geçmek istiyordu aslında. Değişik ve enerji dolu bir duygu kaplıyordu içini. Profesör de çok güzel olunca ders iple çekilir hale geliyordu. Ama bazıları için öyle değildi herhalde... Bazılarını boşverelim. Ben bazı mıyım? Değilim, o zaman beni ilgilendirmez. Kendi kendisine deliymiş gibi sessizce konuşmamı garipserdi birkaç kişi. Size ne? Yine konuştu galiba. Bil(e)miyordu...

Hogwarts'ın arka tarafından çıkıp geldi. Yanlarına gelinceye kadar kimse görmemişti Ned'i. İnsanlar çok dikkatsizdi. En azından Ned'e göre çok dikkatsizlerdi. Profesör bile korktu yakınından yüksek sesle selam verince. Güldü Ned yine kendi kendine. Fazla mı gülmüştü ne? Her neyse. Diğerlerinin yanına oturdu o da. Sessiz sessiz durdu zorla. Uyukluyordu bazıları. Yüzlerinin komik hal almasına gülecekti. Profesörün dik bakışları engelledi yine Ned'i. Profesörü de dersi de seviyordu ama moralini bozacaktı olacaklar. Hiç bir şey yapmamışlardı. Herkes sırayla birinci sınıf öğrencisiymiş gibi kendini tanıttı. "Ned Narion... Ravenclaw 4. sınıf.." Herhangi birini etkileme ya da birilerinin ilgisini çekme gibi bir amacı yoktu. Çoğu insan gibi Ned de bu ders bitince unutulacaktı. Tanımadıklarını unutacağı gibi.

Üçüncü sınıfının ilk döneminde bir SYB profesörü vardı. Harika biriydi o profesör. Her dersinde farklı ve garip şeyler öğreniyorlardı ve Ned de çok seviyordu adamı. Hipogrif ile uçurmuştu profesör onu. Hayatında yaşadığı en büyük zevkti o. Bir süpürgeyle uçacağının belki on katı hızla uçmuştu korkmadan. Başka bir dersinde de ankayla uçurtmuştu Profesör. Neden bütün profesörler böyle olamıyorlardı ki? Sıkıcı kitapların sıkıcı sayfalarını sıkıcı bir şekilde okutmak yerine...

Profesörün gülümseyip terketmesi ile Ned'de terketti alanı. Sıkılarak diğer dersin işleneceği sınıfa doğru yola koyuldu. Bu arada ders neydi?

Misafir

Güneşin güzel parıltıları taa odama kadar girmişti. Güzel bir gündü ve ilk defa neşeli uyandığımı hissettim. Sihirli yaratıkların bakımı, o kadar bayılmasam da derse profesörün güzelliğini izlemekten ve kıyafetlerine kendi kendime yorum yapmakla geçiyordu ders, bazen bir baykuşun elimi ısırmasıyla kendime geliyordum. Ama oldukça eğlenceli geçiyordu. Sınıfa ilk gelenlerden biri olmuştum. İçeri de tanıdığım bir iki yüz görmüştüm. Ned ve en önemlisi Ingrid, kuzenim. Bu derse girdiğini bilmiyordum. Aslında ben fazla ders seçmiyordum. Sınıfımı geçebilmek için neredeyse tüm derslere giriyordum. Muggle araştırmaları dersi hariç o dersten gerçekten nefret ediyordum. Uzun süre Mugglelarla birlikte yaşasam bile çekilmez oluyordu. Muggleları seven bir profesör ve onların saçma teknolojileri falan, çekilmiyecek kadar sıkıcı. Gidip Ingrid'ın yanına oturdum beni fark etmemiş, derse dalmış gidiyordu. Beni görmedi bile, zaten konuşma ihtiyacı duymamıştım. Çünkü ders sıkıcı geçmiyordu. İlk ders olduğundan yeni gelenler kendini tanıtıyordu. Ben yeni değildim, üç yıllık öğrencisiydim profesörün, ders konuşa konuşa bitmişti. Zil çaldı ve profesörün sınıfı terk etmesi ile sınıf boşaldı ve bende sınıfı terk ettim.

Konu: Geri: Ders - 1 Cuma Mayıs 28, 2010 7:37 pm

Erken kalkmak konusunda gayet iyidim. Bazem kendimi çok inek hissetiriyordu bu bana. Sabah güneşin ilk ışıkları cam kenarındaki yatağıma vurduğunda uyandım ve saatimin çalmaması için onu kapattım. Kıyafetlerimi ve cüppemi giyip, saçlarımı düzelttim. Çantamı kaptım ve Sihirli Yaratıkların Bakımı Dersliği'ne gitmek için yatakhaneden çıktım.

Bu dersi seviyordum. O hayvanlarla yaptığımız uygulamalı dersler eğlenceliydi. Dersliğe geldim. Açık hava her zaman güzeldi. Dersliğin arazide olması da güzeldi. Öğrenci topluluğunda bulduğum açıklardan en öne geçmeyi başardığımda gülümseyerek Profesör Black geldi. Hemen yerine geçti ve bugün ders işlemeyeceğimizi söyledi. Kötü haber...

İlk ders olduğu için kendimizi tanıtacağımızı söyledi. Birkaç kişi kendini tanıttı. Hevesle... Beni zaten tanıyordu. Bu dersi ilk senemde de almıştım. O yüzden kendimi tanıtmak için pek hevesli değildim. Sadece Profesör Black bana bakınca suratıma kocaman bir gülümseme yerleştirdim ve "Cassidy Laurel." dedim. Ardından çok kısa bir açıklama yaptım. "Geçen sene de bu derse girmiştim Profesör. Bu gerçekten çok eğlenceli."

Açıklammı bitirdikten sonra birkaç kişi daha kendini tanıttı. Onları dinlerken ikinci dersi düşünüyordum. Umarım uygulamalı bir ders olurdu. İkinci ders için olan uygulama düşüncelerim zilin çalmasıyla uçup gitti ve Profesör'ün yanımızdan ayrılmasını bekledikten sonra bende Hogwarts binasına doğru yürüdüm.

Konu: Geri: Ders - 1 C.tesi Mayıs 29, 2010 9:55 pm

[size=9]Hızlı olmaya çalışarak Sihirli Yaratıkların Bakımı dersliğine gidiyordum. Geç kalmamıştım, tam vaktinde oradaydım ama ben hep hızlı olmaya çalışırım zaten.
Sabahın ilk parıltıları etrafı aydınlatıyordu ve ben bu tatlı sıcaklıkta kendimi ısınmış hissediyordum. Etrafıma bakınınca, herkesin yerli yerine geçip konuşmaya başladığını gördüm. Herkesin keyfi yerindeydi anlaşılan. Hmm, ben de sosyal çevreme bakındım ama hiçbiri ortalarda görünmüyordu.
Derse başlamak için herkes öyle istekliydi ki ben çok şaşırdım. Bu ders benim çok sevdiğim bir dersti. Hayvanlar hep ilgimi çekip, dostum olmuştu. Nedenini bilmediğim bir şekilde bu dersi en başta bana alıştıramamışlardı. Sonra öyle çok sevdim ki...
Bugün kendimizi tanıtıyorduk demek ki. Ben kendimi tanıtmak için sabırsızlandığımı belli etmemeye çalıştım, çünkü sabırsız biriydim. Fakat kimsenin sözünü kesemezdim. Çoğu kişi kendini tanıtmış ve sıra bana gelmişti "Merhaba Profesör, ben Micaela Harlette. SYB dersini almak için bu sene de can atıyorum! Başarılı olacağıma inanıyorum!"
Olacaktım, bunu biliyordum. Çünkü sevdiğim bir dersti ve zor değildi ki. Herkes kendisini tanıttıktan sonra dersin bitmesine az bir süre kalmıştı. Binaya doğru yürümeye başladım içimden ikinci dersin nasıl geçeceğini merak ediyordum.[/size]

Konu: Geri: Ders - 1 Ptsi Haz. 07, 2010 11:49 am

Sihirli Yaratıkların Bakımı dersi en devdiği derslerdendi Jane'in. Profesörünü çok merak ediyordu. Kesin diğer Profesörler gibi iyidi. Sınıfa girdiğinde neredeyse bütün sıralar dolmuştu. En arkada bir sıraya oturdu tek başına. Profesör sınıfa girdiğinde masasına geçti ve gülümsedi. Gülümsemesi ışık saçıyordu.

"Evet arkadaşlar ben yeni Sihirili yaratıkların bakımı profesörünüz Selena Marie Black. 20 yaşında genç ve tecrübeli bir Profesörüm. Sanırım beni tanımanız için bu kadar yeter... Şimdi sıra sizde sırayla mı tanıtırsınız yoksa ben mi kaldırayım?" dedi sonunda kocaman bir gülümsemeyle. Sınıftan ses gelmeyince:

"Ben kaldırayım." dedi ve sınıfı süzdü. Gözleri bir an Jane'de takılı kalmıştı. Ama sonra diğer sıralara gitti. Jane rahat bir nefes aldı. İlk kalkmaktan nefret ederdi.

"Sen... Anlat bakalım!" dedi ilk Jane başkasına diyordur dedi içinden ama herkesin gözü onda olduğundan kendisi olduğunu anladı. Önündeki ise Slytherinli bir öğrenciydi ve onun klktığına sevinmiş gibi gülüp duruyordu bu Jane'i sinir ediyordu. Kahretsin! dedi içinden yavaşça ayağa kalktı. Vücudunun ısındığını hissediyordu. Özellikle yanaklarının...

"Adım Eléonora Jane Pércival. Hufflepuff 3.Sınıfım." dedi Jane. Profesör güldü. "Kızarmana gerek yok... Sihir tarihi profesörünün kızıydın değil mi?" dedi neşeli bir tavırla. "Evet efendim." dedi Jane. Herkes bu soruyu sormak zorunda mıydı? Sınıfta bazı fısıltılar duyuldu. Jane iyice kızarmıştı. Profesör "Oturabilirsin tatlım!" dedi. Jane'nin bir önündeki öğrenciyi kaldırdı. Gülme sırası Jane'deydi. Ama o böyle bir şey yapmadı. "Slytherinlilerin seviyesine inemem." diye düşündü. Bütün sınıf konuştuktan sonra zil çaldı ve Profesör Selena sınıftan gülümseyerek ayrıldı. Siyah saçları arkasından salınıyordu. Jane bir süre sınıftan bekledikten sonra yavaş adımlarla dışarı çıktı.

Konu: Geri: Ders - 1 Salı Haz. 08, 2010 5:29 pm

.Ders Bitmiştir.

» I. Ders
» I. Ders
» İlk Ders.
» I. Ders
» İlk Ders.