Evet, işte son ders gelmişti. Hava iyice kapanmıştı, güneş bulutların altından bir boşluk bulup ışıldamaya çalışıyordu. Bu kapalı havada bir şeyler yapmak hiçbir zaman eğlenceli olmaz zaten diye düşündü Nate. Eski yazılar dersliğine doğru ilerlemeye başladı. Koridor da insanlar koşuşturuyordu, sonra anladı ki su savaşı yapıyorlardı. olanları geç anladığı için o da bu su savaşından payını aldı ve sırılsıklam sınıfa girdi. Sınıftakilerin dalga geçercesine baktıklarını gördü ama aldırmadı ve kendine bir yer bulup yerleşti.
Profesör Liljana dersliğe girdiğinde alay edici suratlar şaşkın suratlara dönüşüp Profesör Liljana'ya yöneldi. Profesör Liljana her zaman çocuksu ruhunu koruyabilmiş birisidir, onunla rahatlıkla konuşabilir çocuklar, tabii ki saygı çerçevesi içinde. Mugglevari tarzıyla karşımızdaydı yine. Nate bu durumu yadırgamıyor, herkesin istediği gibi giyinebileceğini düşünüyordu.
"Merhaba arkadaşlar ben Liljana. Eski yazılar profesörünüzüm. Haydi vakit kaybetmeden derse geçelim. Kitabınızın on birinci sayfasını açın." dedi, samimi ses tonuyla. Nate kitabına yöneldi ve on birinci sayfayı açtı. Profesör Liljana kitaba hiç bakmadan dersini anlatmaya koyuldu. Alfabe sözcüğünün kökeninden, alfabelerden ve ilk çivi yazılarından bahsetti. Çoğu kişi için sıkıcı gelse de bu dersi seviyordu Nate. Sınıftakilerin aksine pür dikkat dinliyordu Profesör'ünü. Arada yaptığı esprilerle derse renk katıyordu Profesör, bu da Nate'in bu dersi sevmesinin başka bir nedeniydi. Ders böyle sürüp giderken zil çaldı.
"Bugün ödev vermiyorum çocuklar. İyi günler." dedi. Nate eşyalarını toparladı ve sınıftan ayrıldı.